Yaşanan kuraklığın krize dönüştüğünü belirten HDP Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere, su rezervlerinin son 30 yılda yüzde 48 azaldığına dikkat çekerek, “İklim krizi ve kuraklık için hem yerel hem ulusal ivedi politikalar üretilmeli ve önlemler alınmalıdır” çağrısında bulundu.

Ankara - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekoloji Komisyonu, Kuraklık Durum Raporu’ nu partinin Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Rapor HDP Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere tarafından okundu. 5 Haziran Dünya Çevre Günü temasının ekosistem restorasyonu olarak belirlendiğini söyleyen Menekşe Kızıldere, ekosistemlerin çökmekte olduğunu belirtti.

“Kuraklık krize dönüşmüştür”

Türkiye’de yaşanan ekolojik krizlerin nedeninin iktidarın kendisi olduğunu kaydeden Menekşe Kızıldere, “Türkiye’de geri dönülmez şekilde zarar gören ekosistemler vardır. İklim krizi ile birlikte Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada hava olayları rejimi değişmiş, mevsimlerde değişme yaşanmış ve hava sıcaklıkları değişmiştir. Türkiye’de total hava sıcaklığı artmış ve bu artık kuraklık krizine dönüşmüştür. Türkiye’de 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde vurgulanması gereken en önemli sorun giderek artan kuraklık sorunudur. Ülkedeki tüm ekosistemler direk ve dolaylı olarak iklim krizi ile birlikte gelen kuraklık krizinin tehdidi altındadır” diye belirtti.

“Çöken ekosistemler var”

Su rezervlerinin son 30 yılda yüzde 48 azaldığına dikkat çeken Menekşe Kızıldere, bu azalmanın son 10 yılda yüzde 38’lik bir hız artışı gösterdiği uyarısı yapıldığını hatırlattı. Menekşe Kızıldere, sözlerine şöyle devam etti: “Bunun neticesinde 2021 yılında kurak 6 ay içinde sene başında 22 ilde etkili iken Haziran başında 41 ilde etkili olmuştur. Kuru ve sıcak rüzgârlar tarlalara ekilen tohumların mahsule dönüşmeden yok olmasına sebep olurken, sulama suyu bulunamamaktadır. Hayvan besicileri artan yem fiyatları ve susuzluk yüzünden iflas noktasına gelmiştir. Gıda piyasası üreticinin zararı fakat büyük sermaye gruplarının karına dönüşmüştür. Halkın alım gücü düşmüş, gıda fiyatları kontrolsüz şekilde yükselmiştir. Yoksulluk hatta açlık artık bir toplum gerçeğidir. Yurttaşlarımız canlarından vazgeçme noktasına gelmiştir. Mevcut iktidar ile birlikte kuraklık ve iklim krizi sınıfsal bir ekonomi krizi haline de gelmiştir. Kapıda çok ciddi bir gıda krizi vardır. Tüm bunların ardında çöken ekosistemler vardır.”

“Adaptasyon programları oluşturulmalıdır”

Krizden çıkış için çiftçi ve hayvancıların yükselen üretim ihtiyaçları fiyatlarına karşın hibe ve sübvansiyon programları ile desteklenmesi, tahrip olan ekosistemlerin iyileştirilmesi, su varlıklarının korunması ve iyileştirilmesi, ülkenin dört bir yanına kanser gibi yayılan maden, fosile dayalı enerji, inşaat ve ihraçları olan taş ve mermer ihtiyacı, mega projeler ve yöre halkına zarar verecek her tür faaliyetin durdurulması gerektiği uyarısında bulunan Menekşe Kızıldere, “İklim krizi ve kuraklık için hem yerel hem ulusal ivedi politikalar üretilmeli ve önlemler alınmalıdır. İklim değişikliği gerçekleşmekte olduğu için kuraklık gözetilerek adaptasyon programları oluşturulmalıdır” ifadelerinde bulundu.

“İktidarın düzeltebileceği hiçbir alan kalmamıştır”

Menekşe Kızıldere, iklim krizi ve kuraklığa karşı Türkiye’nin tek çıkar yolunun AKP iktidarının el değiştirmesi olduğunu söyleyerek, “Fakat bu çözümlerin hiçbiri mevcut iktidar ile mümkün değildir en başta değişmesi geren bu yönetim krizine dönüşen iktidarın kendisidir. Yönetildikleri ve felakete sürükledikleri ülkeden kirli ellerini çekmelidirler. Mevcut iktidarın düzeltebileceği hiçbir alan kalmamıştır. 5 Haziran Dünya Çevre gününde, iklim krizi ve kuraklığa karşı Türkiye’nin tek çıkar yolu, AKP iktidarının bir an evvel değişmesidir” ifadeleri ile sözlerini noktaladı.