Kobanê’de su krizi büyüyor
Tüm dünya su krizi ile boğuşurken Kobanê’de de durum farksız. İnsanların temiz suya erişmede güçlük çektiğini belirten Zozan Xelîl, bu konuda farkındalık yaratılması gerektiğine işaret etti.

NORŞAN ABDÎ
Kobanê- Su krizi hem dünyada hem de özellikle Ortadoğu’da insan yaşamını ve toplumsal istikrarı doğrudan tehdit eden büyük bir çevre sorunu. Bu kıtlık, çevreyi, hayvan varlığını ve doğal yaşamı ciddi şekilde etkileyecek; gelecekte suya erişim dünya çapında çatışmaların ana nedeni haline gelebilecek.
Bugün 2 milyardan fazla insan temiz ve yeterli suya erişmekte zorluk çekiyor. Yapılan son araştırmalar, dünyanın ve Ortadoğu’nun yeraltı suları, nehirleri ve denizlerindeki su seviyelerinin ciddi şekilde azaldığını gösteriyor. Bu durum hem insanlar hem de doğa ve hayvanlar için büyük bir kriz anlamını taşıyor. Su seviyesinin düşmesinin başlıca nedenleri arasında tarımsal alanlarda kullanılan büyük miktarlar, iklim değişikliğinin yağış oranlarını azaltması, buzulların erimesi, nüfus artışı ve kirlilik bulunuyor. Kirlilik, özellikle birçok nehri içme suyuna elverişsiz hale getiriyor.
Kuzey ve Doğu Suriye’deki su krizi
Kuzey ve Doğu Suriye, bu krizden en çok etkilenen bölgelerden biri. İklim değişikliği, yağışların azalması ve kuraklığın yanı sıra Türk devletinin bölgeye yönelik su kesintileri, Fırat Nehri’ne bağımlı olan bölgeyi zor durumda bırakıyor. Son dönemde Fırat Nehri’nin aktif rezervi yaklaşık 4 milyar metreküp azaldı. Barajın toplam rezervi 14 milyar metreküp iken, su seviyesi deniz seviyesinden 304 metre olan maksimum seviyesinden 6 metre gerilemiş durumda.
‘Bölgesel değil tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun’
Kobanê Su İdaresi Eşbaşkanı Zozan Xelîl, dünyanın gerçek bir su krizi yaşadığını ve toplumların büyük bir zorlukla karşı karşıya olduğunu söyledi. Zozan Xelîl, "Su krizi yerel değil, küresel bir krizdir ve bu nedenle su kıtlığı tüm insanlığı etkilemeye devam ederken su güvenliğine çözümler bulmak için çalışmalar yapılmalıdır" dedi. Bu durumun birçok nedeni olduğunu dile getiren Zozan Xelîl, "Sıcaklıkların olağan seviyelerin üstüne çıkması, orman yangınları, iklimin değişmesi, yeraltı sularının azalmasına neden oldu. Bu sadece bölgemizde değil, tüm dünyada yaşanan ciddi bir kriz” diye ifade etti. Su krizinin göçleri de tetiklediğini anlatan Zozan Xelîl, “İnsanlar temiz ve içilebilir su bulmak için topraklarını, evlerini ve hayatlarını terk etmek zorunda kaldı” dedi.
‘Su kaynakları korunmalı’
Kuzey ve Doğu Suriye Su İdaresi’nin çabalarına değinen Zozan Xelîl, “Su seviyesinin düşmesiyle birlikte su çekme boruları çalışmaz hale geldi, pompaların bir kısmı durdu. Bazı kuyular bataklığa dönüştü ve kullanılamaz hale geldi, bu da hastalıkların yayılmasına yol açıyor” şeklinde konuştu.
Halka çağrı
Konuşmasının sonunda Zozan Xelîl, halka şu çağrıyı yaptı:
“Dünya halkları, kalan suyu korumalıdır. Tarım ve sanayide su tüketimi azaltılmalı, deniz suları arıtılmalı ve geri dönüştürülerek içilebilir hale getirilmelidir. Su kaynakları uluslararası düzeyde korunmalı ve toplumda suyun önemi konusunda farkındalık artırılmalıdır.”