Godernê vadisinde ekolojik kıyım ve insansızlaştırma

Silvan barajıyla sular altında kalacak olan Gelîye Godernê’de ekolojik kıyım yapılıyor. Ağaçların kesildiği, halkın piknik yaptığı şelaleye girişinin yasaklandığı, köprü ve karakol yapımının sürdüğü vadiye hem insansızlaştırma hem doğa kırımı uygulanıyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Kürdistan’da Cudi ile başlayan ağaç kesimleri Muş Şenyayla ve Kulp’un Gelîye Godernê(Godernê Vadisi) bölgesinde de aralıksız devam ediyor. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında planlanmış olan Silvan Barajı’nın faaliyete geçmesi ile sular altında kalacak olan Godernê Vadisi aylardır süren ağaç kesimleri ile yok edilmek isteniyor. Bilindik ‘Güvenlik’ gerekçesiyle korucular tarafından kesilen ağaçlar kamyonlarla taşınırken, korucuların güvenliğini sağlayan zırhlı araçlar ise Hazro yolundan vadi boyunca yol üzerinde nöbet tutuyor.

Baraj 50 köyü ve tarım arazilerini sular altında bırakacak!

Yıllardır çalışması yürütülen Silvan Barajı faaliyete geçmesi ile birlikte Kulp, Lice, Silvan ve Hazro sınırları içerisinde bulunan 50 köyü yok edecek. Baraj sadece köyleri değil Kulp, Silvan ve Hazro arasında bulunan tarihi ve ekolojik Godernê vadisini de sular altında bırakacak. Şelalesi ve doğası ile halkın uğrak yeri olan vadi, barajın faaliyete geçmesi ile birlikte yok olacak. Ne zaman faaliyete geçeceği bilinmeyen barajın sular altında bırakacağı yerler devlet tarafından kamulaştırılırken ailelerin açtığı davalar ise sürüyor.

Gelîye Godernê baraj faaliyete geçmeden tahrip edildi!

Barajın sular altında bırakacağı Gelîye Godernê Vadisi ise her sene yerli ve yabancı birçok turistin uğrak mekânlarından biri. Tarihsel ve doğal bir güzelliğe sahip olan vadide de bulunan şelale görenleri hayrete düşürüyor.  Bunun yanı sıra Gelîyê Godernê dünya mirası olabilecek kadar zengin bir ekosisteme, kültürel bir yapıya ve tarihsel bir geçmişe sahip doğal bir alandır. Barajın su tutması ile yok olacak alanda hem tarihi hem de ekolojik kıyım barajdan önce yaşanmaya başlandı.

Girişlerin yasaklandığı vadide dinamitler patlatılıyor!

Su tutacak vadiye köprü yapılacağı öğrenilirken vadiyi birbirine bağlayacak köprünün her iki tarafına ise karakol yapımına başlandı. Tarihi vadiye ve şelaleye girişler askerler tarafından yasaklanırken, yapılacak köprü için vadinin içerisinde bulunan taşların dinamitler ile patlatıldığı öğrenildi. Patlamanın yapılacağı alana girişler tanklar ile kapatılırken, vadiye gidilmesi için suyun toprakla kapatılarak yeni bir yol oluşturulduğu görüldü.

Baraj faaliyete geçmeden binlerce ağaç kesildi!

Bunların yanı sıra vadide Hazro ve Kulp yolu boyunca aylardır süren bir ağaç kesimi de yaşanıyor. Korucular tarafından kesilerek traktör ve kamyonlara yüklenen ağaçlar merkeze götürüldükten sonra satılıyor. Kesimler nedeniyle koca bir alanın yok edildiği bölgede henüz baraj faaliyete geçmeden yaşanan ekolojik kıyım ise dehşet verici. Yaşananlara tepki gösteren bölge sakinleri hem yapılacak baraj hem de kesilen ağaçların kuraklığı daha da artıracağı görüşünde.

‘Her adımları canlı yaşamı için büyük bir tehdit’

Vadide yaşanan ekolojik tahribata dair konuştuğumuz Halkların Demokratik Kongresi(HDK) Ekoloji Komisyonu Üyesi Melis Tantan, güvenlikçi politikaların bir an önce son bulması çağrısında bulundu. Yaşananlara sadece yöre halkının değil bütün doğa savunucuların karşı çıkması gerektiğini ifade eden Melis Tantan, “Bahsettiğimiz alan hem bölgenin biyoçeşitliliği hem de onlarca köyün yaşam alanı.  Burada önce devletin güvenlikçi politikalarının etkisini görüyoruz. Elbette ki bu politikaların ilk ayağı insansızlaştırma olarak kendini gösteriyor. Ardından da tüm diğer canlıların yaşam alanına bir tehdit başlıyor. Şuan bölgede ilk olarak yol ve köprü yapımlarının ardından dinamit patlatılması da yaşanıyor. Tabi ki bu yöre halkında büyük bir korku ve paniğe sebep oluyor. Daha baraj faaliyete geçmeden bölgede ciddi bir ağaç kesimi yaşanıyor. Bunu çok yakın zamanda Cudi’de tanıklık ettik. Buraları yok ederek canlı yaşamına son vermek istiyorlar” sözlerini kullandı.

‘Devlet doğadan elini çeksin’

Son olarak ağaçları ve ekolojik yaşamı sahiplenme çağrısında bulunan Melis Tantan şu açıklamalarda bulundu; “Biliyoruz ki bu ağaç kesimi bölgede yeni bir rant ekonomisini oluşturdu ve büyüttü. Şimdi bunun bir örneği de Geliye Godernê’de yapılmak isteniyor. Devletin rant için yaptığı bu kesimlerin bir an önce durdurulması gerekiyor. Yöre halkının bu projeye dair açtığı pek çok dava var. Bu sadece yöre halkının açtığı dava ile sınırlı kalmamalı. Tüm yaşam savunucuları olarak bu vadide yapılan ağaç kesimlerine ve patlamalara bir dur demeliyiz. Devletin güvenlikçi politikalarından vazgeçerek doğadan elini çekmesi gerekiyor.”