Kadın kenti Efrin, kırım merkezine dönüştürüldü (3)

Türk devleti Efrin işgali ardından, istihbarat ve çete guruplarıyla kadınları hedef aldı. İşgalciler, şehrin kadın izleri taşıyan tarihi dokusunu, kadın toplumsallığını nasıl yok ettilerse, kadın bedenine de öyle yöneldi, uygulamalar kırım düzeyine ulaştı

BÊRÎTAN SARYA

Suriye Efrin İnsan Hakları örgütü, 20 Ocak 2018’den bu yana işgalcilerin 96 kadını katlettiklerini, bunların 8’inin cinsel saldırı nedeniyle kendi yaşamına son verdiğini ve 72 kadına tecavüz ettiklerini belgeledi. Yine Türkiye ve çetelerinin bombalaması sonucunda yaralanan 700 kişiden 335’inin çocuk 216’sının kadın olduğu belgelendi.  İşgalcilerin geçtiğimiz yıl ise en az 13 kadın ve 1 çocuğu katlettiği, 49 kadın ve 1 çocuğu kaçırdığını belgeledi.

Efrin’de işgal altında yaşanan uygulamalar belgenebilenlerden kat kat fazla. Türk devleti ve çeteleri tarafından Şubat 2018’de Efrin direnişinde yaşamını yitiren YPJ savaşçısı Barin Kobane’nin cenazesine yapılan işkence hafızamızdaki yerini koruyor.  Şehirdeki internet ve telefon hatlarının hepsi Türk şirketlerine bağlı hale getirildiği ve takip altında olduğu, ayrıca şehre bağımsız sivil kuruluşlar ve gazetecilerin girişine izin verilmediği için işgalcilerin vahşi uygulamalarının sadece bir kısmı belgelenebiliyor.

Efrin’de Özerk Yönetim döneminde, Suriye Şam yönetimi yasalarında da serbest olan çocuk yaşta evlilikler ve erkeğin çok eşliliği yasaklanmıştı. Fakat şehrin işgal edilmesiyle birlikte erkeğin çok eşliliği ve çocuklarla evlenme serbest bırakıldı. Efrinli genç kadınlar, Türkiye güdümündeki işgalci çetelerin 2’nci, 3’üncü, 4’üncü eşleri olmaya zorlandılar. Hiçbir sınır ve ahlaki değer yargısı tanımayan işgalciler yer yer evli kadınları bile eşlerinden ayırarak, kendileriyle evlenmeye zorladı.

Kadınlar sokağa tek başına çıkamıyor

Efrin’de kadınlar günlük olarak Türk devleti ve çetelerinin tehtidi altında. Şehrin bağımsız duruşu ve iradesiyle tanınan kadınlar, çetelerin taciz, kaçırma, işkence ve cinsel saldırıları nedeniyle artık tek başına sokağa çıkamıyor. Ki eşleriyle birlikte çıkan kadınlarda saldırıya uğrayabiliyor. Bu konuda Ekim 2021’de hamile olduğu halde Türk devleti çeteleri tarafından işkenceyle katledilen Nimet Şêxo örnek verilebilir. Efrin Raco’nun Qûpê Köyü'nden olan 32 yaşındaki Nimet Şêxo eşi Xelil Nesan ile birlikte gittiği Efrin Qenber Hastanesi önünde Türk devleti çeteleri tarafından kaçırılmış ve gördüğü işkence ardından yaşamını yitirmişti. Kaynaklar, MİT üyelerinin Nemet Behcet Şêxo’nun ailesini kızlarının gerçek ölüm nedenini açıklamamaları için tehtid ettiğini dile getirmişti.

Efrin’de 5 yıllık işgal sürecinde kaçırılan, işkence ve tecavüze uğrayan birçok kişi Efrin’den kaçarak Şehba ve Özerk Yönetim alanlarına geldi. Fakat başta kadınlar olmak üzere, hemen birçoğu yaşadıklarını basına anlatmaya korkuyor ve konuşmaları durumunda Efrin’de kalan akraba ve ailelerinin işgalciler tarafından katledileceğini söylüyorlardı. Önemli bir kesim ise çeteler ve Türk istihbaratının kendilerini halkına ve özerk yönetime karşı ajanlık yapmaya zorladıklarını ifade ediyorlardı.

Mit ve çetelerin Efrin’deki işkence zindanları

Türk devletinin teşviki ve koordinatörlüğünde SMO çeteleri insan kaçırma, işkence yapma ve fidye almayı bir finansal sektöre dönüştürdüler. 18 Ocak günü MİT tarafından Cindirêsê’nin Baflûrê köyünden kaçırılan Mihemed Ednan Silêman adlı gençle birlikte Türk devleti ve çetelerinin 5 yılda kaçırdığı Efrinlilerin sayısı 8645 oldu. İşgalciler tarafından kaçırılan Efrinlilerin önemli bir bölümünün akıbeti halen belli değil. Kaçırılan en az 50 kişi uluslararası hukuka aykırı bir biçimde Türkiye’ye götürülüp, orada yargılanıp, ceza verilirken, işgalciler Efrin’de onlarca zindan kurdu.

İşgal sonrası her bir çete gurubu, kaçırdıkları insanları kapatmak için neredeyse her köyde bir zindan kurdu. Ayrıca Efrin’de bazı okul ve binalar MİT’e ait özel işkence merkezleri ve zindanlara dönüştürüldü.

Efrîn’de işgalci Türk devletine bağlı çeteler, kaçırdıkları kadınların çıplak bedenlerini teşhir ederek, kurdukları bu gizli zindanlarda işkenceyle katlettiler. 2021 yılında çeteler arasında çıkan bir anlaşmazlık, işgalci Türk devletinin kontrolünde bulunan bu zindanların durumunu da gün yüzüne çıkarmış oldu. Çoğunluğu Efrînli olmak üzere onlarca kadının kaldığı gizli cezaevinde kadınlar çıplak bir şekilde işkenceye maruz bırakılıyor. Efrin İnsan Hakları Örgütü, şimdiye kadar bu zindanlardan, merkezi olan 26 tanesini belgeledi.

Kadınların tutulduğu işkence merkezleri

2021 yılında elde edilen verilere göre işgalcilerin ‘’kara zindan’’ olarak adlandırdığı, kadınların ve çocukların kapatılıp işkencelerden geçirildiği bu zindanlardan bazıları şöyle:

*Ronahî matbaasının bulunduğu bina Türk ordusu tarafından kadınların tutulduğu bir zindana dönüştürüldü.

*Elqela zindanı: Efrin’in Basute köyünde olan bu zindanda kadınların çoğunlukta olduğu yüzlerce insan tutuluyor. Kadın bedeni üzerine her türlü işkencenin yapıldığı bu zindan Hamza Tugayı çetelerine bağlı.

*Elberad zindanı: Efrin merkezinde yer alan bu zindan Cephet Elşamiyê çetelerinin kontrolünde.  Kadınlar çoğunlukta olmak üzere Efrîn ve köylerinden kaçırılan insanlar tutuluyor.  Elberad zindanında tutulan kadınlara yönelik her türlü bedensel ve psikolojik işkence yapılıyor.

*Elkerama Zindanı: Şehrin işgal edilmesiyle, Efrin’in en eski ve tarihi okullarından biri olan Elkerama okulu zindan olarak kullanılmaya başlandı. Feylaq El Şam çeteleri tarafından yönetilen bu zindanda her türlü işkence yapılırken özellikle kadınlar için özel işkence odaları kuruldu.

*Mahkeme Zindanı: Efrin merkezinde bulunan tarihi mahkeme binası zindana dönüştürüldü. Cephet El Şamiye çeteleri ve MİT tarafından yönetilen bu zindanda özellikle Efrin merkezinden ve köylerinden kaçırılan kadınlar tutuluyor.

*İtîhada El Zindanı: İşgal öncesi okul olarak kullanılan bu bina daha sonra kadınların tutulduğu zindana çevrildi. İtihada El Zindanı şu an çetelere ait bir askeri nokta olarak kullanılırken burada tutulan kadınları askeri eğitimlerden geçiriyorlar.

*Mahmudiye Zindanı: Efrin’in ilçelerinden olan Mahmudiye’de bulunan zindan Hamzat çeteleri tarafından kontrol ediliyor. Çok sayıda tutuklunun bulunduğu Mahmudiye zindanının iki bölümde kadınlar tutuluyor.

BİTTİ