“Jin, jiyan, azadî” sloganı sınırları aşarak Ortadoğu ve dünyayı sarstı
Kadın Özgürlük Hareketinin Kürdistan'da verdiği mücadeleyle ortaya çıkan “Jin, jiyan, azadî” sloganı, bugün sınırları aşarak tüm dünyayı harekete geçirdi. Kadınlar ve halklar “Jin, jiyan, azadî” felsefesi etrafında tek sesle toplanıyor.
Haber Merkezi – “Jin, jiyan, azadî” sloganı sadece engelleme değil, yeni bir sistemin kurulması için irade, güç ve örgütlenme anlamına gelmektedir. Sadece direnmek değil aynı zamanda yeni bir sistemi inşa etme iradesi, gücü ve örgütlülüğü anlamına da gelen “Jin, jiyan, azadî”nin mimarı şüphesiz Kürt kadın özgürlükçü ideoloji ve onun mimarı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dır. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 1980’li yılların sonlarından günümüze kadar süregelen birçok değerlendirmesinde; Kürdistan’da bu her iki kelimenin aynı köklere sahip olduğunu ve yaşamın özgürleşmesi için kadının özgürleşmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“Jin, jiyan, azadi” dünyaya yayıldı
“Jin, jiyan, azadî” sloganı Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesi için tüm dünyaya yayılan sloganlardan biridir. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, kadınları “tarihte ilk köleleştirilmiş ulus” olarak tanımladı. Abdullah Öcalan, kadın özgürleşmeden hiçbir toplumun özgürleşemeyeceğini gerçekliğiyle 8 Mart’ta kadınların kurtuluş ideolojisini ilan etti.
Kadın ordulaşması
“Jin, jiyan, azadî” felsefesi Kürdistan Özgürlük Hareketinin 45 yıllık mücadelesinin temelidir. Kürt kadınların özgürlük mücadelesi öncülerinden Sara-Sakine Cansız’ın da yer aldığı Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin ilk kongresi 1993 yılında yapıldı. Bu kongrede kadın ordulaşması askeri anlamda da kalıcı hale getirmişti. Kadın özgürlük mücadelesinde yeni bir cephe ekledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, zaman içerisinde yaptığı değerlendirmelerde bu kelimelerin önemine işaret etti.
Özgürleşmenin öncüleri kadınlar
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Nisan 1989’da yaptığı bir değerlendirmede, “Her zaman söylerim; kadın yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Ama sadece objektif bir parçası değil, bilinçli, kararlı bir öznesi olmayı da sağlamalıdır. Bu anlamda yalnız sizler için de çözüm geliştirmiyoruz, toplumun tümü bu konudaki özgürleşmeye şiddetle muhtaçtır. Siz bu alandaki özgürleşmenin öncülerisiniz. Görevler son derece dayatıcıdır, oldukça önem vermeniz gerekir” diyerek, kadına verdiği önemi gözler önüne seriyor.
25 Haziran 1994’te de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, “Bizde adı nedir? Jiyan (Yaşam). Siz neye döndürmüşsünüz? Mirin, ketin (Ölüm, düşüş). Bunu değiştirmek gerekir. Bu işe öncülük etmelisiniz değil mi? Erkekler size hayran olsun. Birkaç savaşı başarmaya güç getirecek kadar ilişkileriniz, buna yön verecek kadar olmalısınız” ifadelerinde bulunuyor.
“Jin ve jiyan”ı birleştirdi
Abdullah Öcalan, 26 Şubat 1998’de, “Halkımızın tarihinde kadınla yaşamın kelimesi aynıdır. Ama şimdilere doğru geldiğimizde, birbirilerine en zıt iki kelime haline geldi. Biz bu uçurumu tekrar kapatıyoruz. Yani ‘Jin û Jiyan’ı artık birleştiriyoruz. Bu güzel bir gelişmedi” diyerek, bunu tüm kadınlara kutladı.
“Aksi halde yaşam olmaz”
“Gerçeğimizde kadın ve yaşam aynı kelimeyle adlandırılır. Ulusal gerçeğimizde, ‘jin û jiyan (kadın ve yaşam)’ gerçeğimiz birlikte değerlendirilir. Ama gördüğünüz gibi birbirlerinden en çok kopan iki kelime varsa günümüzde, o da budur” diyen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 28 Mart 1998’deki bu değerlendirmesinin devamında şu ifadelere yer verdi:
“Kadın ve yaşam, maalesef yüzyılların istila ve işgalleriyle birlikte toplumsal düşüş, kadını yaşamın unutulduğu noktaya, yaşamı da cehenneme çevirmiştir. Tarihin başlangıcındaki en görkemli kadın kişiliği; toplumu, üretimi, evcilleştirmeyi bir sanat haline getiren ve kendini ilk tanrıçalar olarak ortaya koyan bu kültür, günümüzde tam bir baş belası haline dönüştürülmüştür. Bunu her şeyden önce bilmek gerekiyor. Eğer yaşam olacaksa kadınla olur ve kadının da özgürlüksel çıkışıyla ancak bu gerçekleştirilebilir. Bunu sıradan bir cümle olarak kullanmıyorum. Aksi halde yaşam olmaz, aksi halde insan olunamaz.”
Aynı yılın 27 Ağustos’unda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, “Zaten ‘jin û jiyan’ birbiriyle aynı anlama geliyor. Kürdistan'da yaşam, yani ‘jin û jiyan’ olgusu kavram olarak benzerdir. ‘Jin'in kendisi yaşam anlamına geliyor. Fakat şimdi sizin elinizde maalesef ölü gibi kalmış. Biz şimdi kadının yaşam bulmasını istiyoruz” diyor.
Yaşamın ilk sahibi kadınlar
Kürdistan’da kadın, yaşamın ilk sahibi olduğunu 27 Temmuz 1998 değerlendirmesinde ifade eden Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, “Neden ona yeniden anlam vermeyelim, neden sahiplik edilmesin? Bunun önüne geçen yüzyılların, karılaşmış toplumun, daha doğrusu erkeğin sonucudur. Neden bunları yıkmayacağız?” diye belirtiyor.
“Büyüleyici yaşam burada doğdu”
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Demokratik Uygarlık Manifestosu’nda ise şu sözlere dikkat çekiyor:
“Büyüleyici yaşam burada doğdu; Kürdistan’da ‘jin û jiyan (kadın ve yaşam)’ olarak gerçekleşti. Bin yıllar içinde yaşam bu sefer hiyerarşi ve devlet iktidarlarında ‘jin û jiyan’ somutunda aynı mekânlarda kaybedildi. Kürt toplumunda yaşamın tükenişini en çok kadın olgusu etrafında gözlemlemek mümkündür. Yaşam ve kadın adlarını gerçekçi olarak birleştiren bir toplumsal kültürde ‘Jin, jiyan, can, şen, cihan’ sözcükleri hep aynı kökten çıkar ki, hepsi yaşam ve kadın gerçekliğini ifade eder. Kadında yaşamın tüketilişi toplumsal tüketilişin de temel göstergesidir. Tanrıça kültürüne yol açmış kadın etrafında uygarlığın temelini atmış bir kültürden geriye kalan, kadınla yaşam konusunda kocaman bir körlük ve güdülere düşkünce teslim olmaktır. ‘Jin ve jiyan’ın kadın ve yaşam olmaktan çıktığı koşulların toplumun çöküş ve çözülüşünü yansıttığını hep söylüyoruz. Bu gerçekliği çözmeden ve özgürlük yoluna seferber etmeden adına devrim, devrimci parti, öncü ve militan diyebileceğimiz unsurların rol oynayabilmeleri düşünülemez.”
Slogan Ortadoğu’da yankı buldu
İşte “Jin, jiyan azadî” sloganın çıkış noktası da diyebileceğimiz Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bu üç kelime arasında nasıl bir bağ kurduğunu değerlendirmelerinden görmek mümkün. Çeşitli tarihlerde yaptığı değerlendirmelerle kadınların yolunu aydınlatan Abdullah Öcalan’ın üzerinde durduğu “Jin, jiyan, azadî” sloganı Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesinin bir ürünü olarak ortaya çıktı. Bu slogan özgürlük mücadelesi içinde Kürdistanlı kadınların simgesi oldu. Bu sayede kadının yaşanan devrimi, doğal devrimin yaşandığı topraklarda yeniden başladı. Bu öyle bir aşamaya geldi ki; Ortadoğu ve dünyada yankı buldu. Bunula bağlantılı olarak 2014 yılında IŞİD çeteleri Rojava Kürdistan’ı topraklarını yağmalama ve işgal etme saldırıları başlattı. Bu saldırılarla birlikte Rojava Kürdistan'da “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla bir devrimde başka bir evre yaşandı. Bu devrimde kadın devrimiydi. Bitmek bilmeyen çabalar ve büyük yoğunluklarla varlıklarını korumayı başardılar ve binlerce fedakar ve mücadeleci kadın sayesinde Kadın Devrimi'ni gerçekleştirdiler.
İsyan kıvılcımı ateşlendi
Rojhilatê Kurdistan’ın Saqiz kentinden olan Jina Mahsa Amini’nin İran'ın sözde ahlak polisi tarafından katledilmesiyle birlikte bu yıl “Jin, jiyan, azadî” sloganı tüm dünyayı tek ses altında toplayan slogan oldu. İran ve Rojhilatê Kurdistan’da özgürlük ve isyan kıvılcımı ateşlendi. Tüm halklar tek ağızdan 43 yıldır İslam adı altında masum insanları katleden faşist rejime karşı “Jin, jiyan, azadî” sloganı atıyor. Rojhilatê Kurdistan ve İran’da Kürt kadın ve halkının öncülük ettiği protesto ve isyanları tüm dünya destekliyor. “Jin, jiyan, azadi” sloganı, özgürlükçülerin ve kadın özgürlüğüne ve yaşamını destekleyen insanların seslerini tamamen birleştiren ilk bayrak oldu.