Tüm çocukları kucaklayan bir sistem nasıl kuruldu?

Tarihte halklar ile egemenler arasında anadilde eğitim mücadelesi yıllardır bitmeden sürüyor. Egemenler, halklara kendi kültürlerinden, tarihinden ve kimliğinden uzak ve yanlış bir eğitim sistemi dayatıyor. Demokratik Ulus sistemi, halklara dayatılan bu yanlış ve ucube sisteme karşı bir cevap olurken, eğitim sistemini demokratik olarak kuruyor.

ROJ HOZAN

Qamişlo- Toplumları yok etmeye çalışan sistemler, özellikle çocukları hedef alarak eğitim yöntemleri ile parçalamayı hedefliyor. Egemen rejimler demokratik sistemlere karşı kirli yöntemler geliştirirken eğitim süreçlerini de etkiliyor. Ahlaklı, kültürlü, kimlikli ve varlıklı toplumların henüz bu ırkçı sistemlerle bir savaş içinde olmadığı görülüyor. Demokratik Ulus sisteminde akademide eğitimin önemi Kuzey ve Doğu Suriye toplumunun inşasında önemli bir yer tutarken, insanlara sorumluluk, koruma, özyönetim ve eşitlik ruhu anlatılıyor. Bu önemli süreç, bölgedeki her milletin her türlü tahakkümden uzak demokratik fikirleriyle eğitimini nasıl gördüğü konusunda okullarda da yerini alıyor.

‘Toplum eğitimle varlığını korur’

Demokratik Toplum Akademisi Yürütme Kurulu Üyesi Fatime Abdullah, doğru eğitimin önemine vurgu yaparak şöyle konuştu:

“Eğitim sistemimizi gerçekten tüm dünyaya tanımlamamız gerekiyor. Öncelikle tarihte toplumların kendilerini nasıl eğittiğine bakacağız. Eğitim için özel yerlerin olmamasına rağmen, toplum eğitimsiz yaşamadı. Örneğin, düzgün bir sistemde eşlerin kendilerini nasıl yönettikleri, iki cins arasında nasıl eşitliğin olduğu, kadınların bu eğitime nasıl öncülük ettiği, bugün bu seviyeye gelmemizi sağlayan temel konulardır. Toplum bir akış ve hareket halindedir ve her zaman değişimleri de beraberinde getirir.

Doğal toplumdan sonra iktidar sistemi başladığında, ilk Sümer akademisi Nepor'da kuruldu. Bu akademi egemen eğitim sisteminin ilk rengiydi. Burada kadın ve erkek arasındaki fark gelişti ve toplum ahlakı olumsuz değişimlere yol açtı. Baktığımızda, doğal toplum eğitim sistemi ile otoriter eğitim sistemi arasında çağdaş bir savaş var. Dinler zamanında bile yanlış öğretilerin toplumsal beyin üzerinde etkisi olmuştur, ancak toplumsal gelenekler evrilmiş ve özellikle kadınların iradesine empoze edilmiştir. Kapitalist sistem, teknik ilerlemelere rağmen toplumların yanlış yönlendirilmesinde de önemli bir rol oynamış ve beraberinde toplum kültüründen, ahlakından ve kimliğinden uzaklaştırılmıştır.’’

Demokratik Ulus Sistemi’nde eğitim

Fatime Abdullah, Demokratik Ulus Sistemi'nin akademi sisteminde eğitimde inşa sürecinin önemine vurgu yaptı.

“Rojava Kürdistan’da devrimin başlangıcında bazı manevi değerlerimiz annelerimiz tarafından korundu ancak bu korunma eksik kaldı. Toplumumuzu da yanlış eğitimle böldüler. Halkımız korku içinde yaşadı, tanınmadı ve tüm Kürt değerlerinden uzaklaştırıldı. Devrimle birlikte toplumumuz yavaş yavaş bir araya geldi. Tabi bu da Demokratik Ulus felsefesinin doğru eğitimi ile gerçekleşti. Akademilerimiz her milletten eğitimciden oluşuyordu, toplum gerçekliğine döndü, dilini ve varlığını korudu. Akademilerimizde eğitim sistemi olarak komiteler, öncelikle insanlar arasında bir sorumluluk ruhu oluşturmak için kurulur. Bu bağlamda eğitim komitesi, bilim komitesi, izleme komitesi ve düzenleme komitesi, kadın ve erkek birlikteliği birlikte yürütülene kadar geliştirilir. Bu, bilimden iki cinsiyet arasındaki iletişime, paylaşıma ve temel sorumluluklara kadar uzanır. Bir eğitim akademisine giden insanlar, seviyelerine göre görüşlerini ifade eder ve araştırmalara katılırlar. Böylece birlikte yaşama biçimi, saygıyı geliştirir, öğrenme, kişilik oluşturma ve toplumun doğru ahlaki temelleri gelişir. Eğitim yeni bir ruhun ölü bir bedene ve beyne yer vermesi gibidir. Eğitimin önemi esasen her insanın kişiliğinde gereklidir. Gelecek doğru eğitimle özgür bir toplum inşa edebiliriz. Akademide eğitim tüm toplum biçimlerini aşar, örneğin kadın erkek farkı yoktur, zengin ile fakir arasında fark yoktur ve bilgili ile bilgisiz insan arasında hiçbir fark yoktur. Hepsi demokratik olarak ahlak temelinde yetiştirilir ve bunun sonucunda gerçek dostluk gelişir.”

Bu sistemle eğitimde revizyona gidildi

Okullar Genel Müdürlüğü Sözcüsü Ferida İbrahim de yeni oluşturulan sistemle ilgili şunları söyledi:

“2014 yılında Özyönetim Sistemi'nin devreye girmesiyle birlikte, ana görevlerden biri okullarda eğitim sistemini geliştirmekti. Başlangıçta Eğitim Kurulu kuruldu ve özellikle okulların yönetimine odaklanıldı. Önce okulları Baas rejiminin eğitim sisteminden temizledik ve kurul, okulları hayata geçirmek için kutsal bir çalışma yürüttü ve ders kitaplarını değiştirmeye ve okulları yenilemeye başladı. Bir sistem ortadan kalktığında ve yerine başka bir sistem kurulduğunda gerçekten kolay bir şey değil. Kuzey ve Doğu Suriye'de ambargo ve şiddetli çatışmaların olduğu bir dönemde binlerce okul, öğretmen ve öğrenci yetiştirilmiş ve yönetilmiştir ve bu devrimin kazanımlarından biri de eğitim çalışması olmuştur. İlk adımlar imkanlarımız dahilindeydi her üç yılda bir aşama değişikliğinden geçtik şimdiye kadar bu sistem tamamen değişti. Okullarda kendi dili, kültürü ve kimliği olan bir milletin yetişmesi için anadil sistemi okullarda okutulmaktadır. Geçmişte yanlış eğitim sistemiyle yetiştirildik ve bununla beraber kendi kültürümüzden uzak düşerek asimilasyonla yüz yüze kaldık.’’

Okullarda eğitim sürecini yönetecek kadrolar yetiştirildi

Ferida İbrahim, eğitim sürecinin geliştirilmesiyle okul yönetiminin içerik ve sistemini değerlendirerek, şöyle devam etti:

“Okullarda eğitim sürecini yönetecek kadrolar yetiştirildi, bu temelde enstitülerimiz açıldı ve öğretmenler yetiştirildi. Yaz aylarında, her üç ayda bir öğretmenler, okuldaki çocuklarla stil eğitimi ve iletişim çalışmalarına katılırlar. Eğitim etkinliklerine yanıt verebilmek için her öğretmen kendi bölümünü öğrenmiş, konu ve materyallerle ilgili eğitimleri izlemiştir. İçeriği tüm milletlerin tarihini ve coğrafyasını anlatan Demokratik Ulus'un fikir ve görüşlerine göre malzemeler de sıfırdan değiştirilerek yeni malzemeler hazırlandı. Okul yönetimi için, Talim ve Terbiye Kurulu her bölgede okulların ve öğrencilerin işlerini devralmak ve düzenlemek için bir okul komitesi kurmaya karar verdi. Okulların ve okul yönetimlerinin günlük olarak izlenmesi gerçekleştirildi. Bu yıllarda eğitim sistemi tartışması da dahil olmak üzere birçok konferans düzenledik ve bunun için yeni kararlar aldık. Eğitim faaliyetlerinin parametreleri değiştirilir ve bunun yerine kalan tüm iyileştirmeler yapılır. Özerk Yönetim'in eğitime kattığı faaliyetlerden biri de Demokratik Ulus eğitim sistemine göre branşların geliştirilmesi konusunda çalışan ve her yıl ilerleme kaydeden malzeme hazırlama merkezlerinin kurulması olmuştur. Bu kitaplarda saygıyı, kültürü koruyoruz. Okulun her üç kademesinde de özel öğretmenler ve kursiyerler bulunmaktadır. Bu toplumun kültürünü ve ahlakını öğrenmek için her çocuğun beynine kitaplarla ulaşmak istiyoruz. Her yıl kitaplarımızı topluluğumuzun fikir, kültür ve sanatına göre değiştiriyor ve yerine uygun yenilikleri hazırlıyoruz."

“Irkçılığı ortadan kaldırdık”

Ferida İbrahim öğrenci yetiştirmenin nasıl olması gerektiğini anlattı.

“İnsanlar kendilerini diğer sistemlerle kıyaslayamaz, bu yanlış bir yöntemdir çünkü her ülkenin kendi özerkliği vardır. Mevcut sistemin hatalarını düzelttik ve ırkçılığını ortadan kaldırdık. Çocuk kitapları yanlış hazırlanırsa o çocuklar yanlış bir eğitimle yetiştirilecektir. Ayrıca bizim sistemimizde okullarda çocukları dövmek yasak, bugün okulda dayak yiyen çocuk okumayı sevmeyecek. Sistemimizde değerlendirme var yani tecrübeye göre değil öğrenci değerlendirmesine göre başka bir sınıfa geçiyor. Bu sayede öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz için iyi bir sistemi yüksek derecede sağlayabiliriz.”

Yarın: Demokratik Ulus Sisteminde ilk ve orta aşamalı eğitimde özgür bilince önem veriliyor