“Kadın İşçi” ile söyleşi: Kadın hikayeleri ile her türlü emek hallerimizi belgeleyeceğiz

“Her yerde her türlü emek hallerimiz için” sloganıyla yayın hayatına başlayan “Kadın İşçi” gazetesi pandemi şartları ortadan kalkana kadar var olan düzende yayına devam edecek. Cinsel tacizden şiddetle mücadele yöntemlerine kadar başvuru kitapçığı hazırlığında olan kadınlar, “Kadın işçilerin bize ulaşması, bizim kadın işçilere ulaşmamız ile kadınlar olarak çalışma hak kayıplarımızı elde etmenin, görünmeyen emeğimizin görünürlüğünün mücadelesini birlikte örgütleyeceğiz” diyor.

“Her yerde her türlü emek hallerimiz için” sloganıyla yayın hayatına başlayan “Kadın İşçi” gazetesi pandemi şartları ortadan kalkana kadar var olan düzende yayına devam edecek. Cinsel tacizden şiddetle mücadele yöntemlerine kadar başvuru kitapçığı hazırlığında olan kadınlar, “Kadın işçilerin bize ulaşması, bizim kadın işçilere ulaşmamız ile kadınlar olarak çalışma hak kayıplarımızı elde etmenin, görünmeyen emeğimizin görünürlüğünün mücadelesini birlikte örgütleyeceğiz” diyor.

EKİN ARDA

Haber Merkezi - Kadınların çalışma yaşamındaki emek ve birikimlerinin görünür kılınması amacıyla 17 Kasım 2020 tarihinde yayın hayatına başlayan “Kadın İşçi” internet gazetesi, farklı alanlarda çalışan bir grup feminist kadının ortak emeği ile oluşturuldu. “Her yerde her türlü emek hallerimiz için” sloganıyla yola çıkan kadınların hedefi bugün ve geçmişte her yerde ve her türlü emek hallerini belgelemek ve görünür kılmak. Kadınların bir başka amacı ise her bölgede kadın işçilerden oluşan bir muhabir ağı yaratmak… Kadınlar ayrıca Türkiye’de ana akım medyada kadınların görünürlüğünün düşük olduğuna da dikkat çekerek, kadınların her alanda görünür kılınması için dayanışmanın da önemine işaret ediyor. Bizde ajans olarak hem kadınların çalışmaları hakkında bilgi almak hem de dayanışmak amacıyla bir dizi soru sorduk. Necla Akgökçe ve Serap Güre gazete adına sorularımızı yanıtladı.

İlk olarak “Kadın İşçi” internet sitenizi bize biraz anlatır mısınız? Nasıl kuruldu? Fikir nasıl oluştu ve kimler öncülük yaptı bu sitenin oluşmasında?

Feminizm ve kadın emeği üzerine düşünen, sendikalarda, akademide çalışmalar yapan, çeşitli alanlarda ücretli olarak çalışan bir kadın grubu olarak 2019 yılında toplantılar yapmaya başladık. Sendikalar kadınların ücretli emekleri üzerinden pek siyaset üretmiyorlardı, üretenler ise ücretsiz emek alanını görmüyordu. Oysa kadın çalışması, derken ücretsiz emek alanını da gözden kaçırmayan bir çerçeveye ihtiyaç vardı. Evden çalışma, günü birlik çalışma, çağrıya bağlı çalışma ücretli alanda sendikaların pek görmediği, ya da görüp pek de bir şey yapmadığı çalışma biçimleriydi, bunların da bir biçimde görünür kılınması gerekiyordu.

“Hep bir ittirme yaşıyorduk”

Kadınlar erkeklerin yönettiği, erkeklerin delege, temsilci, şube başkanı ve üye olduğu sendikalarda yıllardır “sendikalar karma örgütlerdir, karma yapılarda çalışmak lazımdır” vs, gibi ön kabullerle çalışmalar yapıyor, kadın işçinin hakları konusunda bir gıdım ilerleme kaydedilmiyor, buna rağmen hep bir ittirme yaşıyorduk. Kadınları yıpratan bu ittirme, kendini kabul ettirme halleri sendikalarda yapılan çalışmalar olarak addediliyor, kadınların ayrı sendikal örgütlenmelere gitmesi, ya da farklı örgütlenme biçimlerini gündeme getirmeleri, neredeyse tabu konu olarak görülüyordu. Oysa karma denilen sendikalar karma değil erkek yapılarıydı. Yani kadınlar erkek sendikalarda ite-kaka çalışacaklar fakat kadın sendikası mesela hiç konuşulmayacak.

“17 Kasım 2020’de yayın hayatın başladık”

Yıllardır bu alanda bulunan kadınlar olarak konuşmak, dünyada olan farklı kadın örgütlenme biçimlerini tartışmak, işgücü piyasalarında ve emek alanında dolaşan, çalışma, ücret, sosyal haklar vs gibi kavramları feminist perspektifle yeniden tanımlama ihtiyacımız vardı. Bir süredir tartıştığımız bu konuları feminist kamuoyuna taşımak, görünmeyen kadın emeği deneyimlerini görünür kılmak, adlandırarak siyasetin konusu haline getirmek için bir araya geldik. Bir yayın çıkarmaya karar verdik, pandemi araya girdi süreç biraz uzadı. Nihayet geçtiğimiz yıl yani 2020’nin 17 Kasım’ında yayın hayatına başladık. Öncülük artçılıktan ziyade kendi kendimize konuştuğumuz dışa vurmaktan çekindiğimiz bazı meseleleri düşünen başka kadınlar olduğunu gördük, herkes birbirinden güç alarak dile getirilmeyeni dile getirmeye başladı. Mesela bunlardan biri Kadın Sendikalarıydı…           

“Her yerde her türlü emek hallerimiz için” diyorsunuz. Bu sloganın anlam ve öyküsü nedir?

Evde, tarlada, kocamızın, babamızın dükkanında, tekstil atölyesinde çoğu zaman aile işi üzerinden ücretsiz olarak çalışıyoruz. Fabrikada, ofiste, üniversitede, belediyede, gündelikçi olarak evlerde ücretli çalışırken, aynı zamanda ev işleri de bizim üzerimizde. Evet her yerde çalışıyoruz. Doğuda, Batı’da, Ülkede, diğer ülkelerde… Ücretli, ücretsiz, örgütlü, örgütsüz emek hallerimiz var. Bu slogan kadınların harcadıkları görünen görünmeyen ve çeşitli biçimlerde ortaya çıkan tüm emek hallerini kapsıyor. Slogan adı üstünde kısa, öz, çarpıcı ve kapsayıcı olmalı. Bir de kadın emeğinin değerine vurgu yapmalı. Derginin içeriğini iyi ifade ettiğini düşünüyoruz. Öyküsü hepimizin ortak öyküsü esasında…  

Bir kaç teknik hususa da değinmek istiyoruz. Haber ağınız mesela… Muhabir ağınız var mı?

Yayın politikanızı nasıl oluşturuyorsunuz?

Amacımız her bölgede kadın işçilerden oluşan bir muhabir ağı yaratmak. Bunun için gazetecilik, kadın emek haberciliği, feminist habercilik konusunda bir dizi eğitim vererek işe başlamayı hedeflemiştik. Birkaç il ve sanayi bölgesi de seçtik esasında ama bunu bahane değil, pandemi nedeniyle gerçekleştiremedik. Bir grup kadın dediğimiz ve yazı kurulu gibi hareket eden çekirdek grupla bile zoom toplantıları üzerinden bir araya geliyoruz. Yayın politikası şimdilik bu grup üzerinden belirleniyor. Herkes yazı öneriyor, uygun gördüğümüzde, kendi de bu haberi yapmayı üstlendiğinde yapıyor. İki bazen üç kişi editöryel çalışmayı yapıyor. Bazen haber yazan yapıyor, şimdilik böyle gidiyoruz. Çok net görev tanımları yok yani.  

Yayın hazırlığında zorluk yaşıyor musunuz? Ya da soruyu şöyle soralım, karşılaştığınız zorluklar neler oldu?

Evet, habere ulaşmakta zorluk yaşıyoruz. Dışarıdan özel haber yapan iki gazeteci arkadaşımız var, bunlardan biri sendika muhabiri. Eylemleri takip edecek genç kadın muhabirlerimiz olmalı. Onlar yok… Yaş ortalaması nispeten yüksek bir grubuz, bu da bizi pandemi koşullarında biraz hareketsiz kılıyor. Biliyorsunuz, haber dışarıdadır ama biz çoğunlukla içerideyiz. Sendikalarda çalışan arkadaşlarımızın bu konuda yardımları oluyor, onlar bazen bize alandan haber paslıyorlar. Kadın emek muhabirleri ağını hayata geçirdiğimizde böyle problemlerimiz kalmayacak, bakalım…   

Kadın haber ajansları, kadın haber ağları ile ilişkileriniz var mı? Türkiye’de medyada görünürlüğü ve kadın işçilerin görünürlülüğü nedir diye fikrinizi almak isteriz.

Yok esasında kadın haber ajansları ile ilişkiye geçmeyi biz de istiyoruz. Türkiye’de ana akım medyada kadınların görünürlüğü düşük fakat kadın işçi deneyimlerine hiç yer verilmiyor, desek yeridir. Alternatif medya sol medyada kadınların görünürlüğü feminist hareketin güçlenmesine bağlı olarak son zamanlar da iyice arttı. Kadın işçiler yine de en az görünenler. Ama kadın haber sitelerinde, kadın ajanslarında kadın emekçilerin sorunlarına giderek daha fazla yer verilmeye başlandı. İşyerlerinde cinsel taciz ve sataşmanın artık kadınlar tarafından gündeme getirilip konuşulması, bu alanda atılmış önemli bir adım. Bizim kadın işleri, kadınların yaptığı için işin değeri, kadın ücretleri, fabrikalarda kadın-erkek arasındaki ilişkilerin niteliği, farklılığı ve dönüşümü gibi kadın politikası oluşturabileceğimiz alanlar üzerinden detaylı deneyim aktarımlarına ihtiyacımız var.

Yaptığınız haberlerde, size ulaşan yazılarda kadınların ne gibi zorluklar yaşadığı çıkıyor ortaya? Hangi talepler ya da meseleler çıkıyor ortaya, ön plana?

Pandemi döneminde kadın emek haberciliği yapmaya çalışıyoruz, bize aktarılan tüm hikayelerde bu dönemin sorunları ve ihtiyaçları ön plana çıkıyor. Evlere temizliği giden kadınlar açısından örneğin pandeminin ilk dönemlerinde yaşanan ciddi bir işsizlik var. Bu gelirsizlik anlamına geliyor. Kadınlar ciddi bir yoksulluğa düştüler bu süreçte. İşyerlerinin kapatılmaması fabrika çalışanı kadınları Covid riski ile karşı karşıya bırakıyor. Sağlık emekçisi kadınlar açısından bu risk onlarca kat daha fazla. Çocuk bakımı çok önemli, sendikalı işyerlerinde bile bu sorun hala çözülmemiş durumda. Ücretsiz izin, kadınlar açısından en önemli sorunlardan biri, ücretsiz izne çıkarılan pek çok kadın var. Hatta kadınların sayısı kadın istihdamı göz önüne alındığında daha yüksek bunun genel bir sorun olarak ele alınması, kadın emeğine dair boyutlarının gündeme getirilmemesi başlıca sorun.

“Kadın işsizliğinin en yüksek olduğu zamanları yaşıyoruz”

Perakende sektöründe çalışan bir kadın işçiyle görüştük, yakınlarda ücretsiz izne ayırmışlar bunları, sendikalı bir işyeri, sendika bu konuda hiçbir şey yapmadı, patron ne derse onu kabul ediyorlar, diyordu. Genç kadınlarda en önemli sorun ise işsizlik… Kadın işsizliğinin en yüksek olduğu zamanlarda yaşıyoruz. Tarımda gezici geçici olarak çalışan kadınlar, pandemi nedeniyle uzaklara gidemiyorlar, dolayısıyla onlar da gelir kaybına uğradılar. Uluslararası kapitalist örgütlerin bile kabul ettiği eviçi emeğinin ve bakım emeğinin bu dönemde arttığını ve bu işlerin de kadınlara yüklendiğini ifade etmeye başladılar. Kadın işsizliğinin zaten düşük olan kadın emeğinin değerini iyice düşürdüğü ise artık ayan beyan görünüyor. Evden yapılabilen mesleklerde ise işlerin eve kaydırılması diye ciddi bir sorun var. Bu kadın emeğini çok daha güvencesiz koşulların beklediğini, ev içlerinin de artık patron denetiminden muaf olamayacağını gösteriyor bize…  

Kadın İşçi, kadın  işçi ve emekçi kesiminin sesi olabiliyor mu? Bu konuda iddia düzeyi nedir?

Daha yolun başındayız, olanaklarımız ve ulaştığımız yerler ve sektörler sınırlı. En yetkin ve gelişmiş halimizle bile kadın işçi ve emekçinin sesi olabilir miyiz? Bilmiyorum… Bu büyük bir iddia olur, kaçırılan, ulaşılamayan hayatlar ve deneyimler illaki vardır.  Hedefliyor muyuz? Elbette, mümkün olan en fazla kadın emekçiye ulaşmayı kim istemez? Öncelikle sesi olmak istediğiniz kesimlerin sizi seçmeleri gerekiyor elbette.  

Kadın İşçi, bundan sonra yoluna nasıl devam etmeyi planlıyor? Farklı projeleriniz yada haber ağınıza-sitenize dair yeni projeleriniz var mı?

Pandemi şartları ortadan kalkana kadar var olan düzende yayınımıza devam edeceğiz. Kadın işçilerle yüz yüze buluşacabileceğimiz günler gelince fabrikalarda, işçi mahallelerinde, atölyelerde, ofislerde çalışan kadınlarla toplantılar yapacağız. Özel günlerde 8 Mart, 1 Mayıs, 25 Kasım gibi zoom toplantıları düzenleyip digital ortamda kadın işçilerle biraraya geleceğiz. Sendikaların toplumsal cinsiyet perspektifiyle kadın işçi yapıları oluşturması, işyerlerinde mobbing, cinsel taciz ve şiddetle mücadele yöntemleri, toplu iş sözleşmelerinin kadınların çalışma ve sosyal haklarını da kapsaması gibi konularda başvuru kitapçıkları hazırlıyoruz. Kadın işçilerin bize ulaşması, bizim kadın işçilere ulaşmamız ile kadınlar olarak çalışma hak kayıplarımızı elde etmenin, görünmeyen emeğimizin görünürlüğünün mücadelesini birlikte örgütleyeceğiz.

Kadın hikayeleri ile bugün ve geçmişte her yerde ve her türlü emek hallerimizi belgeleyerek görünür olmasını istiyoruz. Kadın işçilerden hikayelerini yazıp bize göndermelerini bekliyoruz.

Bizimle söyleşi yaptığınız için teşekkür ederiz, dayanışmayla daha güzel günlere.