Ayşe Tayurak intihar etmedi: Babamı annemi boğmaya çalışırken gördüm

Silvan’da “intihar” adı altında şüpheli şekilde yaşamını yitiren Ayşe Tayurak’ın soruşturma dosyasındaki tanık ifadelerine ulaşıldı. Olay gecesi yaşananları gören Ayşe Tayurak’ın çocuğu verdiği ifade de babasını annesini boğmaya çalışırken gördüğünü söyledi. Yaşananlara dair yeni bilgiler veren Ayşe Tayurak’ın kızı Elif Tayurak ise babası Adem Tayurak’ın olaydan dört gün önce kendisine, “Annene bir şey olursa kardeşlerine sen bakacaksın” dediğini anlattı.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Amed’in Silvan ilçesinde 7 çocuk annesi 40 yaşındaki Ayşe Tayurak 8 Haziran günü “intihar” adı altında şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmişti. Yaşanan ölümün intihar olmadığını ajansımıza anlatan Ayşe Tayurak’ın kızı Elif Tayurak, “intihar değil cinayet” diyerek, tüm kadınlara dayanışma çağrısında bulunmuştu. Elif’in çağrısı ve kadınların mücadelesi sonrası zanlı Adem Tayurak, Silvan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tanık ifadeleri doğrultusunda cinayet şüphelisi olarak tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Tanık ifadelere ulaştık

Olay, 8 Haziran'da sabah saatlerinde, ilçe merkezindeki Bahçelievler Mahallesi'nde meydana geldi. Boynunda sarılı bir iple yaşamını yitirmiş şekilde bulunan Ayşe Tayurak’ın sistematik şiddet gördüğü Adem Tayurak için iki kez uzaklaştırma kararı aldırdığı öğrenilmişti. Tanık olarak evde yaşayan Ayşe Tayurak’ın 13 yaşında ki çocuğunun ifadesine başvurulduğu öğrenildi. Olay günü ve öncesinde yaşadıklarını verdiği ifadede detaylı bir şekilde anlatan çocuğun ifadelerine ajansımız ulaştı. Babasının kendisine sürekli “Anneni öldüreceğim” dediğini ve olayın yaşandığı gece babasının annesini darp edip boğmaya çalıştığını belirten çocuk 1 Temmuz günü savcılığa gördüklerini ayrıntıları ile dile getirdi.

“Böyle olmuyor anneni öldüreceğim!”

Çocuğun ifadesinde şu detaylar yer aldı;

“Benim annem ve babam evde bulundukları sürece tartışırlardı. Babam biraz agresiftir. Babam anneme sürekli sen ölümünü istiyorsun derdi. Annem yaşamını yitirmeden iki hafta önce babam ablama vurmuştu annem de buna karşı çıktığı için annemin boğazını sıkmıştı. Buna istinaden babama uzaklaştırma kararı alındı. Uzaklaştırma kararından 7-8 gün kadar sonra babam bana ‘böyle olmuyor annenle konuş ben eve geleyim şikâyetini geri alsın’ dedi. Babam bizim eve yakın olan halamların evinde kalıyordu. Bana ‘senin kafan çalışır bir fikrin varsa söyle’ dedi. Babam, kardeşim Osman’a ilaç veriyormuş. Babam annemin ölümünden üç gün önce bana ‘Böyle olmuyor ben anneni öldüreceğim’ dedi. Ben o gün eve gittiğimde babam bana ‘dört tane eldiven getir’ dedi. Diğer gün babam bana eldiveni sordu ben de bulamadığımı söyledim.”

“Babam kardeşime yemeklere konulması için ilaç vermişti”

Yaşadıklarını ayrıntılarıyla anlatan çocuk, babasının kendilerine yemeklere koyulması için ilaç verdiğini ifade etti.

“Olaydan iki gün önce kardeşim bana ilaç gösterdi ve ‘bu ilacı babam verdi bu ilacı evde yemeğe koy bu ilacın tuvalet getiren ilaç olduğunu söyledi’ dedi. Kardeşim o gün ilacı yemeğe koydu o gün yemeğimiz dolmaydı. Diğer gün ilacı ben kendim çorbaya koydum. Babam o gün beni nenemlere yemeğe çağırdı. Ben gitmedim sonra bir daha beni çağırdı. Ben de kardeşim ile birlikte yemeğe gittim. İlaçlı çorbayı annem ve ablamlar içti. Bu olay annemin öldüğü gün oldu.”

“Babamı annemi boğarken gördüm”

İlaç içtiği günün akşamı annesi ve babasını boğuşurken gördüğünü anlatan çocuk o anları da anlattı.

“O gece ben uyandım. Mutfağa gidip su içtim, battaniye aldım bir ses duydum. Ses derinden geliyordu biraz kalın bir sesti. Ben sesin yukarıdan geldiğini sanarak banyonun kapısını açıp sesi dinlemek istedim o esnada babamın annemle boğuştuğunu gördüm. Babamın arkası dönüktü beni görmedi. Elinde eldiven ayağında geniş bir pantolon vardı. Annemin burnuna vurdu. Annem şofbeni alarak babama vurmaya çalıştı o esnada biraz yana kaydılar annem yere düştü. Babam o esnada iki eliyle annemin sırtına vurdu. Annemi duvara yaslayarak eliyle annemin boğazını sıktı. Yanında ip vardı ipi boğazına geçirdi. O sırada babam beni gördü yavaş yavaş yanıma geldi. Ben annem ve babama bakıyordum. Babam yanıma gelince nasıl oldu bilmiyorum bir koku duyduktan sonra ben bayıldım. Ondan sonra uyandığımda başım ve sırtım ağrıyordu. O sabah Melike ablam ve Elif ablam uyandılar. Annemi banyoda o şekilde gördüler. Hepsi çığlık atıp polisi aradılar. Ben yaşananları olaydan bir hafta sonra Elif ablama anlattım. Ondan önce yaşadığım olaydan bir türlü çıkamıyordum.”

“Olaydan önce ki dört akşam kardeşlerim evde yemek yemedi” 

İfadelerin yanı sıra ajansımızla görüşen Elif Tayurak ise olaydan üç önce Adem Tayurak’ın kendisini çağırıp konuştuğunu söyledi.  Elif Tayurak, Adem Tayurak’ın kendisine “Sen artık büyüdün, çocuklara bakabilirsin. Annen ölürse çocuklara sen bakarsın” dediğini ifade etti. Elif Tayurak konuşmasının devamında şunları söyledi; “Olaydan 4 gün önceden başlayarak 4 gün üst üste babam 9 ve 13 yaşındaki kardeşlerime dışarıda akşam yemeği yediriyordu. Bu dört gün içinde 1 defa bile bizimle akşam yemeği yemediler. Bir kaşık bile ağızlarına almadılar. Biz o zaman bundan hiç bir şey anlamadık.”

“İnsan oturarak nasıl intihar edebilir?”

Elif Tayurak annesinin ölümü ile birçok soru işaretine dikkat çekti.

“Olay günü her zamanki gibi kapılarımızı kapatıp uyuduk. Ben ve annem normalde her zaman sabah namazına vaktinde kalkar namazımızı kılardık. Hiç uykuda kalmazdım. O sabah nasıl olmuşsa uyanamamıştım. Gözlerimi açtığımda kendimi ağır hissediyordum. Başım ağrıyordu. Buna bir anlam veremedim. Sabah saat 06 :55 civarı kardeşimizin doğum gününü kutlayacağımız güne evimizin banyosunda annemizin cansız bedeniyle uyandık. Bir insan oturarak ip ile nasıl intihar edebilirdi ki? Annem sanki büyük bir zulümle, bahtsızca öldürülmüş ama artık konuşamıyor, bunu söyleyemiyordu. Ben onun dili olup ‘annemi öldürdüler’ diye bağırdım. Annemi öldürüldü, bu bir cinayet. Bu intihar değil.”

“Etkili bir soruşturma yürütülmüyor”

Annelerinin ölümünün ardından şikâyette bulunmalarına rağmen yargı sürecinin çok ağır işlediğini ve savcılığın bu süreçte üç defa değiştiğine vurgu yapan Elif Tayurak yaşanan süreçten endişe duyduklarını söyledi. Elif Tayurak, “Annemin cinayetinde yaklaşık bir ay içerisinde 3 savcının değişmesi bizi kaygılandırıyor. Şuan dosyaya üçüncü savcı bakıyor. Bütün bu sebeplerden dolayı etkili bir soruşturmanın yürütülemediğinden eminiz” sözlerini kullandı.  Elif Tayurak son olarak şu sözlerle çağrıda bulundu “O gece bizi ilaçla uyuttular, annemin yardım çığlığını engellediler! Şimdi ben o engellenmiş çığlığı tüm vicdan sahiplerine haykırıyorum! Lütfen duyun!”