İşyeri basıldı, işkence gördü, tehdit edildi, parası çalındı, darp raporu aldı: Polis ‘bir şeyin yok’ dedi!

Siirt’te biri uzman çavuş üç kişi tarafından çalıştığı işyeri basılarak bir saat boyunca işkenceye maruz bırakılan, tehdit edilen, parası gasp edilen E.A. isimli kadın, suç duyurusunda bulunmasına rağmen saldırganlar hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını belirterek, “can güvenliğim yok” dedi. Olayın takipçisi olacaklarını ve resmi sürecin devam ettiğini söyleyen Siirt Barosu avukatları da, “Dosyaya cinsel saldırının da eklenmesini isteyeceğiz. Şuan dosyada şiddet gören kadının ifadeleri ve darp raporu var. Dava açıldığında biz kadın hakları komisyonu olarak davaya müdahillik talebinde de bulunacağız” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Sêrt - Türkiye’de kadınlar şiddet, katliam, taciz ve tecavüze maruz bırakılırken, görevini yapmayan yargı ise verdiği az cezalarla erkekleri cesaretlendiriyor. Hükümetin politikaları nedeniyle son 20 yılda binlerce kadın katledildi, kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’ni de feshetti. Özellikle uzman çavuş ve kolluk kuvvetleri eliyle yaşanan şiddetin bir örneği de Siirt’te yaşandı. Kent merkezinde yaşayan ve masörlük yaptığını belirten E.A. isimli bir kadın, 6 Temmuz günü uzman çavuş O. T. ile yanında bulunan R.B. isimli erkek ile C.A. isimli bir kadın tarafından çalıştığı iş yerinde bir saat boyunca işkenceye maruz bırakıldığını anlattı.

Çalıştığı işyeri basıldı, parası gasp edildi, şiddete maruz kaldı

Şiddet sırasında parasının da gasp edildiğini söyleyen E.A., yaşananlara ilişkin şu ifadelerde bulundu: “Ben diploması olan 5 seneden fazla aynı salonda masörlük yapmış bir masözüm. O gün saat 17.00 gibi bir uzman çavuş benden masörlük için randevu istedi. Ben de 20.00’den sonra alamam dediğim halde o saatten sonra gelip kapıya dayandı. Bende mecburen içeri aldım. İçeriye girip etrafa bakındı sonra da doğrudan kanepenin üzerinde duran çantamı ve telefonumu aldı. Ne yapıyorsunuz dememle yumruğu yemem bir oldu. O andan ağzımdan kan geldiğini hissedip panikledim. Bana attığı yumruktan sonra kapıyı açtı ve içeriye 20 güne yakındır uyuşturucu madde satmam için bana baskı uygulayıp tehdit eden R.B. ve C.A. girdi. İçeri girdikten sonra R.B. adlı şahıs ‘benden kurtulacağını mı sandın’ diyerek saçlarıma yapıştı.”

“Uzman çavuş silahın kabzasıyla başıma vurdu”

İçeri giren şahısların kendisini gasp edip tehdit ettiğini ve kafasına silah dayadığını belirten E.A., “Bu sırada uzman çavuş olan kişi silahının kabzasıyla başıma vurdu. Darp raporumda mevcut kafamın sol tarafı ve ense yukarısı tamamen şişmiş durumda. Adam uyuşturucu aldığımız ve parasının 3 bin TL olduğunu söyledi. R.B. Van’dan uyuşturucu getiren ve sabıkası olan bir şahıstır. Çantamdan paramı alıp ‘bunlar bizim’ dediler. O esnada O. T. adlı uzman çavuş silahı kulağıma sokarak, ‘duydun zilin sesini 2 bin getir hadi şimdi’ dedi. Beni de kurtaran bu laf oldu. O esnada onlardan telefon isteyip bana telefonu verin ben de size parayı getireyim dedim. Telefonu alıp arkadaşım yerine 155’i arayıp yardım istedim” sözleri ile yaşananları anlattı.  

Şikayetçi olmasına rağmen saldırganlar gözaltına alınmadı

Olay esnasında polisi arayarak kendisini işkenceden kurtardığını ve şikayetlerine rağmen kendisine bunu yapan uzman çavuş ile diğer kişilerin gözaltına alınmadığını ifade eden E.A., “Bir saat boyunca içeride işkenceye ve tehditlere maruz kaldım. Bu işkence polisin gelmesi ve ambulansın siren sesiyle bitti. C.A. ‘şikâyetçi olursan O. T.  gibi 11 tane daha yiğidim var, seni parçalatırım’ dedi. Bu tehditlere karşı emniyette ben hepsinden şikâyetçi oldum. Bana zorla darp raporu verdiler. Polisler sürekli ‘bir şeyin yok’ dediler. O gün bu kişiler ne gözaltına alındı ne de bir şey oldu. Olay benim sosyal medyada paylaşmam ile duyuldu. Kadın avukatlar destek oldu ve bana avukat verildi” dedi.

Can güvenliğim yok”

Yaşadığı olay sonrası kendisine işkence yapan şahısların kendisi ve ailesini tehdit ettiğini belirten E.A., can güvenliği olmadığı için dışarı bile çıkmadığına değindi. Bu anlamda “adalet” çağrısında bulunan E.A. şunları dile getirdi: “İlk etapta uzaklaştırma kararı alınmasını istiyorum. Hiçbir şekilde can güvenliğim yok. Aldığım darbeler nedeniyle benim başım hala dönüyor. Sinir hastası oldum. Ailemi beni ve beni tanıyan herkesi tehdit ediyorlar. Şuan adli izin diye bir şey yapılamıyor. Ama izinden sonra uzaklaştırma için her şeyin yapılmasını istiyorum.”

Siirt Barosu avukatları: Sürecin takipçisi olacağız

Konuya dair görüştüğümüz ve E.A. isimli kadına adli yardımda bulunan Siirt Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi avukatlar da, “Şuan ‘uyuşturucu madde kullanmaya zorlama’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’, ‘yaralama, yağma’ şeklinde ayrı ayrı dosyalar var. Bizler dosyaları birleştirip suçların içine cinsel saldırının da eklenmesini isteyeceğiz. Şuan dosyada şiddet gören kadının ifadeleri ve darp raporu var. Dava açıldığında biz kadın hakları komisyonu olarak davaya müdahillik talebinde de bulunacağız. Şuan anlatacağımız adli süreç budur” diyerek, sürecin takipçisi olacaklarını kaydetti.