“Bir kemik parçası, ondan geriye bir elbise için gitmediğimiz yer kalmadı”

Hizbullahçıların tehditleri sonrası Diyarbakır merkezde kaybolan Recep Diker’den o günden sonra haber alınamadı. Bir mezar taşı umuduyla gitmedikleri yerin kalmadığını söyleyen Recep Diker’in eşi Leyla Diker, çocuklarının halen bir haber gelir umuduyla beklediklerini ifade etti.

Hizbullahçıların tehditleri sonrası Diyarbakır merkezde kaybolan Recep Diker’den o günden sonra haber alınamadı. Bir mezar taşı umuduyla gitmedikleri yerin kalmadığını söyleyen Recep Diker’in eşi Leyla Diker, çocuklarının halen bir haber gelir umuduyla beklediklerini ifade etti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - 90’lı yılların tozlu raflarından çıkartarak ailelerin adalet talebini yenilediğimiz kayıp yakını hikâyesinin bu haftaki ismi Recep Diker. Sürgün ve tehditlerle boğuştuktan sonra gittiği Diyarbakır’da kendisinden haber alınamayan Recep Diker’in eşi Leyla Diker, 27 yıldır eşinden gelecek bir haber umuduyla yaşıyor.  

Silvan’a bağlı Kayadere (Ferhênde) köyünde yaşayan Recep Diker, burada bütün köyle birlikte koruculuğa zorlanıyor. Köylülerin bunu kabul etmemesi üzerine köy askerler tarafından üç kez yakılıyor. Yaşanan köy yakma olaylarının ardından aile Silvan merkeze taşınır. Recep Diker, köyde askerler, merkezde de Hizbullahçılar tarafından tehdit edilir. “Seni bir daha burada görürsek öldürürüz” tehditlerine maruz bırakılan Recep Diker, Silvan’dan Diyarbakır merkezde yaşayan abisi Abdurrahman Diker’in yanına gider. Recep Diker abisinin yanında kaldığı günlerde işe gidip gelir. Kaybolduğu gün de işe gitmek için evden çıkan Recep Diker’den bir daha haber alınamaz. Kayıp ilanlarından sonra karakol ve devlet kurumlarına başvuran aileye herhangi bir bilgi verilmez. 1994 yılında kaybolan Recep Diker’in bu süreçte yaşayıp yaşamadığına dair en ufak bir bilgi alınamaz.

“Sürgün edildikleri merkezde de tehditler bitmedi”

Yaşanan sürece tanıklık eden Recep Diker’in eşi Leyla Diker, 90’lı yıllarda yaşadıkları her yerde tehdit edildiklerini söyledi. Koruculuk baskısı nedeniyle köylerinin yakıldığını ve köyden göç etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Leyla Diker, o günlerden geriye hiçbir şeylerinin kalmadığını belirtti. Köylerinden çıktıktan sonra eşinin Silvan’da Hizbullahçılar tarafından tehdit edildiğini kaydeden Leyla Diker, “O zamanlar hem burada hem de Diyarbakır’da çok fazla gözaltı ve cinayet oluyordu. Köyde askerlerden kaçtık buraya geldik ama burada da peşimizi bırakmadılar. Hizbullahçılar sürekli eşimi tehdit ediyorlardı. O da buna karşı kalkıp Diyarbakır’a abisinin yanına gitti. Gidiş o gidiş sonra birkaç kez haber alabildik ondan. Kaybolduğu günden sonra da ondan geriye ne bir iz ne de haber alabildik. Kimse nerede olduğunu ona olduğunu bize söylemedi” diye konuştu.

“27 yıldır gitmediğimiz yer kalmadı” 

Eşinden sonra çocuklarını zorluk ve eziyet içerisinde büyüttüğünü dile getiren Leyla Diker, “Bütün karakollara kurumlara da başvurduk ama hiç haber alamadık. Benim en küçük çocuğum o zaman 1 yaşındaydı. Zorluk ve fakirlik içinde çocuklarımı büyüttüm. Çok zor şeyler yaşayarak çevrenin desteği ile bugünlere geldik. Çocuklarımın da benim de tek talebimiz Recep’ten bir haber almak. Sağ ya da ölü ona ne olduğunu bilmek istiyoruz. Çocuklarım yıllardır babalarının mezarını bulmak için mücadele ediyor. Bir kemik parçası, ondan geriye bir elbise için 27 yıldır gitmediğimiz yer kalmadı” sözlerini kullandı.