“Dışarıda yaratılan normallik cezaevlerine de uygulansın”

Hak ihlallerinin günden güne arttığı cezaevlerinde tutuklulara farklı gerekçelerle görüş ve iletişim cezaları veriliyor. Yaşanan duruma tepki gösteren tutuklu yakını Serhat Uğur, “Sorunları anlatacağımız tek bir merci yok. Tutukluların şartları biran önce düzeltsin, baskılar sona ersin” çağrısında bulundu.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Pandemi sürecinin başladığı günden bu yana baskı ve tecrit uygulamaları ile gündemden düşmeyen cezaevlerinde hayat normale dönmüş değil. İki yıla yakındır açık görüşlerin yapılmadığı cezaevlerinde yaşanan sorunlar hem tutukluları hem de tutuklu yakınlarını zor durumda bırakıyor. Yemek, sağlık, sosyal alan ve hijyen konusundaki sorunların sürekli dile getirildiği cezaevinde tutuklulara farklı gerekçelerle iletişim ve açık görüş cezası verilmeye başlandı. Tutuklu yakını Serhat Uğur, yaşanan hak ihlallerinin sona ermesi çağrısında bulundu.  

“Tecrit uygulamaları devam ediyor” 

Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevinde kalan İhsan Uğur’un eşi Serhat Uğur pandemi süreci boyunca hem tutukluların hem de kendilerinin ağır hak ihlallerine maruz bırakıldığını söyledi. Dışarıda her şeyin normale dönmesine rağmen cezaevlerinde tecrit uygulamalarının devam ettiğini belirten Serhat Uğur, “Pandemiden dolayı ayda iki defa sadece kapalı görüşe gidebiliyoruz. Bazı yasaklara hala pandemi gerekçe sunuluyor. Dışarıda olmayan yasak cezaevlerinde var. Açık görüş olmasa bile her hafta kapalı görüş olsa çocuklarımızla da gideriz. Maalesef öyle bir imkânımız da olmuyor. İki çocuğum var tek tek çocuklarla gidip geliyoruz. 15 günde biri diğer 15 günde diğeri görüşe gelebiliyor” dedi.

“Açlık grevine gerekçe gösterilerek iletişim cezası verildi”

Tutukların girdikleri açlık grevi gerekçe gösterilerek iletişim cezası aldıklarını ifade eden Serhat Uğur şunları söyledi: “Eşimle en son görüştüğümde ona bir telefon görüş yasağı konulacağını bunun nedeninin de katıldığı açlık grevi olduğunu öğrendim. Kendisi itirazda bulunmuş ama itirazın sonuç vereceğini sanmıyoruz. Cezaevinde diğer tutuklulara bile selam vermemize izin vermiyorlar. Diğer tutuklulara selam veren ailelere görüş cezası veriyorlar. Tutukluların şartları çok zorlanmış durumda. Eskisi gibi değil hiçbir şey.”

“Hasta tutuklular tahliye edilsin”

Son süreçte hasta tutukluların da cezaevlerinde çok zorlandığına değinen Serhat Uğur, tutukluların hastane dönüşü var olan 14 gün karantina nedeniyle tedavi bile olamadıklarını ifade etti. Eşiyle aynı koğuşta kalan Halil Güneş adında bir hasta tutuklunun kendi ihtiyaçlarını bile karşılayamamasına rağmen tahliye edilmediğine dikkat çeken Serhat Uğur, cezaevi idaresinin bu konuda gerekli tedbirleri almadığını vurguladı. 

“Var olan sorunları kimseye ulaştıramıyoruz”

“Adalet Bakanlığı pandemi sürecinden bu yana cezaevleri ve orada yaşanan hak ihlallerine gözünü kapatmış durumda” sözleriyle yaşanan sürece tepki gösteren Serhat Uğur, son olarak şu ifadelerde bulundu: “Şuan elimizde bir tek CİMER var. CİMER’e dilekçe yazıyoruz ama ondan da bir sonuç alamıyoruz.  Cezaevindeki bütün tutuklular hasta diyebilirim, hepsinin mide problemleri var. Bu da cezaevindeki yemeklerden kaynaklı, yemekleri hiç iyi değil. Bunu ben gardiyanların ağzından da duydum. Temizlik yok, tedavi yok yeni bir bina olmasına rağmen her yer pislik içinde. Müdürle görüşmek istedik ama bizle görüşmüyor, bu sorunları nasıl dile getirelim, nasıl çözelim konusunda çaresiziz açıkçası. Tutukluların şartlarının bir an önce düzeltilmesi ve var olan baskıların sona ermesi gerekir. Hasta tutukluların tahliye edilmesi ve tedavi edilmesi gerekiyor.”