Mizgefta Êzidî köyüne Komünal Yaşam Projesi’yle geri dönüşler başladı

Kuzey ve Doğu Suriye’de Mizgefta Êzidî köyünde uygulanmaya başlanan “Komünal Yaşam Projesi” ile daha önce göç etmiş olan köylülerin çoğu geri döndü. Köyde ekonomik üretimle birlikte yaşam yeniden inşa ediliyor.

ROJ HOZAN

Qamişlo – Kongra Star Kadın Ekonomisi, Kuzey ve Doğu Suriye'nin Qamişlo Kantonu'nun Tirbê Spî'ye ilçesine bağlı Mizgefta Êzidî köyünde uygulanacak “Komünal Yaşam Projesi” hazırladı. Daha önce yurtdışına göçlerin yaşandığı köyde, proje ile birlikte ekonomik üretim faaliyetleri başlayacak ve yaşam yeniden inşa ediliyor. Uygulanmaya başlanan ve bir yıl sürecek olan proje kapsamında, aileler tarımdan hayvancılığa her alanda komünal yaşamı esas alıyor.

‘Proje aileler tarafından geliştirildi’

Projenin ayrıntılarını köydeki kadınlardan Zilan Mihemed anlattı. Köyün toprak ve akarsular bakımından zengin bir köy olduğunu anlatan Zilan Mihemed (50) “Ancak köy halkının çoğu yurt dışına göç etmiş veya şehirlerde yaşamaktadır. Köyün neredeyse tamamen boş olduğu söylenebilir. Komün projesinin aileler tarafından geliştirilmesi köyde yaşamın yeniden başlaması anlamına geldi. Toplumsal örgütlenme faaliyetlerinin devam etmesi ve ayrıca göç durumlarından sonra insanların köylere dönmesi, evleri doldurması, ekonomiyi geliştirmesi ve üretmesi iyi bir fikir oldu. Köyde şu an bu faaliyetler yapılıyor ve sonuçlar iyi.”

‘Komünalizm ilkesi gereği köylerden başlar’

Köyde insanların birbirine yardım ettiğini ve farklı sorunların üstesinden gelebildiğine vurgu yapan Zilan Mihemed, şunları kaydetti:

“Komünalizm ilkesi gereği köylerden başlar. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaşam felsefesiyle yaşamı yeniden örüyoruz. Komünal Yaşam Projesi önümüze konuldu ancak köyde bir cemaat yoktu. Birkaç çocuğumla birlikte bu projeyi üstlendik ve kadın ekonomisi bize tarım ve temizlik malzemeleri konusunda büyük katkı sağladı. Projenin başında, köyü taştan ve pislikten temizledik sonra tarım ve hayvancılık fikriyle bu projeyi geliştirdik. Komünalizm toprağa duyulan sevgidir. İnsan toprağı ve doğayı sevse bile o yaratıcılığı hayatın her alanında yaşatabilir. Doğadaki varlığa sahip çıkamazsan yaşayamazsın. Bu yüzden kadın ve doğa birbirine yakındır diyoruz. Çünkü kadın varlığı koruyor. Biz de şehirlerde büyüdük ama toprağa olan sevgim ailemle birlikte bu topraklara dönmemi ve köyümü yeniden kurmamı sağladı. Yani bir kadınla köy kurulur demek istiyorum.”

‘Bu projede hayallerimi gerçekleştirdim’

Her yeri yeşil bir alana çevirmenin hayali olduğunu söyleyen Zilan Mihemed, "Çünkü şehirlerde boğucu bir hayat yaşıyorduk. Yeşillik görmeyi veya temiz bir hava solumayı özlüyorsunuz. Bu projede hayallerimi gerçekleştirdim” dedi.

‘Meyve ağaçları diktik’

Projenin kendisine sunulduğunda düşünmeden kabul ettiğini belirten Zilan Mihemed, “Bu projede incir, nar, meşe, zeytin, şeftali, üzüm, limon ve portakal ağaçları diktik. Yanına her türlü bitkiyi diktik, hasadını yaptık. Bir ağacın her kökü için yeni bir yaşam türü yarattık. Elimde 80 dönüm arazinin tohumları da var” diye konuştu.

‘Proje ile köylülerin çoğu evlerine döndü’

Bu proje ile köylülerin çoğunun evlerine döndüğünü aktaran Zilan Mihemed, “Şimdi köyde çok sayıda ev inşa edildi. Ardından köyde komünallik gelişti. Köy halkı birbirini sever, yardım eder, farklılık gözetmeksizin her şeyini birbiriyle paylaşır. Şehirde yaşayan tüm köylüler ekinlerini ekti ve çoğu zaman onlara yardım ediyorum. Köylüler artık pazarda kendi ürünlerini satıyor. İnsanların toprağına ve doğasına özen göstermesine dikkat çektim, bu çalışmadan çok memnunum” diye kaydetti.

‘Umarım birçok kadın köylerine döner’

Tarımın yanı sıra hayvancılık alanında da çalışma yürüttüklerini söyleyen Zilan Mihemed, "Şimdi 20 keçi ve kuzumuz var. Ama gelecekte birkaç inek getirmeyi düşünüyorum. Köylere dönüş ruhun canlanmasıdır ve insan ruhunu rahatlatır. Umarım birçok kadın bu projemden faydalanır ve köyü yeniden inşa etmek için kararlı bir hedefle köylerine döner" dedi.