NAZİHA BOUSSAİD

Tunus —Tunus Ulusal Gazeteciler Sendikası, bugün 15 Ekim 2024 tarihinden bu yılın 15 Ekim arasındaki dönemde gazetecilere yönelik saldırılara ilişkin yıllık raporunun sonuçlarını paylaşmak üzere bir basın toplantısı düzenledi.

Merkezin mesleki güvenlik biriminde izleme sorumlusu olan Khoulah Chabah, raporda yer alan temel göstergeleri sunarak, 164 gazetecinin saldırıya uğradığını bunlardan bunlardan 70’inin kadın gazeteci olduğunu aktardı. Saldırı türlerinin başında güvenlik gerekçeleriyle, yargı organları, iletişim görevlileri veya medya kurumlarının yöneticileri tarafından çalışmanın engellenmesi geldiğini, ikinci sırada ise 26 vaka ile taciz yer aldığını söyledi.

Ayrıca izleme biriminin, 115 sayılı 2011 tarihli kararname dışında yapılan her türlü adli takibi bir saldırı olarak değerlendirdiğini, bu kapsamda 115 vaka tespit ettiklerini belirtti.

Raporda bu yıl öne çıkan yeni unsurun, teknoloji aracılığıyla gerçekleşen şiddet olduğunu söyleyen Khoulah Chabah, internet üzerinden gerçekleştirilen bu tür saldırıların sayısının 46 vaka olduğunu açıkladı.

Toplumsal cinsiyet temelli şiddet

Gazetecilerin güvenliği merkezindeki izleme birimi üyesi Marwa Al-Kafi, toplumsal cinsiyet temelli saldırıların 13 vakaya ulaştığını belirterek, geçen yıla kıyasla artış yaşandığını söyledi. Yasal kazanımlara rağmen bu artışın sürdüğünü, saldırıların dijital medya platformlarında, iş yerlerinde ve sahada kaydedildiğini ifade etti. Kadın gazetecilerin saldırıya uğradıklarında başlangıçta şikâyet etme konusunda istekli olduklarını ancak daha sonra sessiz kalmayı veya şikâyetlerini geri çekmeyi tercih ettiklerini de gözlemlediklerini aktardı.

‘Sessizlik duvarı yıkılmalı’

Hak ve Özgürlükler Komitesi üyesi Yosra Bellali, bazı saldırıların gazetecinin kadın olması nedeniyle gerçekleştiğini belirtti. Yosra Bellali saldırıların çokluğuna rağmen kadın gazetecilerin bildirimde bulunmaktan kaçındığını; bunun da yargıya güvensizlik, uzun yargı süreçleri ve avukat masrafları, ulaşım gibi ekonomik nedenlerden kaynaklandığını açıkladı.

Tüm engellere rağmen sessizlik duvarının yıkılması ve yargısal takibin sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Yosra Bellali, gelecekte sendika içinde bildirim ve takip süreçlerini kolaylaştıracak adımlar atılacağını, ayrıca psikolojik destek sunulacağını belirtti.
Yosra Bellali, kadın gazetecilere yönelik saldırıların azalmasının ise siyasi atmosferle ve özellikle 54 sayılı kararname nedeniyle duyulan hapis korkusuyla bağlantılı olduğunu ifade etti.