LAVE KURDE

Haber Merkezi- Hewlêr ve Süleymaniye kentlerindeki gözaltı merkezleri ve cezaevlerinde yüzlerce kadının yasadışı şekilde gözaltına alınarak asılsız suçlamalarla yüz yüze kaldığını belirten Kürdistan Bölgesel Parlamentosu üyesi ve Komala Dadgeri milletvekili Rupak Ahmed, konuyu ajansımıza değerlendirdi. Yüzlerce kadının ailelerinin konuyla ilgili sessiz kaldıklarını bu sessizliğin en büyük nedeninin tutuklu ve gözaltındaki yakınlarının başlarına daha büyük bir dert açılmasından duyulan korkudan kaynaklandığını söyleyen Rupak Ahmed, “Ailelerin bazen çocuklarını ziyaret etme hakkı dahi ellerinden alınıyor çok ciddi ihlaller var” dedi.

“Soruşturmalar yüzeysel, gözaltı süreleri keyfi”

Uluslararası hukuk kurullarının ihlal edildiğini söyleyen Rupak Ahmed, “Gözaltına alınan kadın tutsaklar hakkında yapılan soruşturmalar çok yüzeysel. Gözaltı süreleri ise çok keyfi. Tutsak kadınlarla görüşmeye gittik ve mahkumların durumlarının vahametini kendi gözlerimizle gördük” diye konuştu.

Gözaltı süresinin 15 günü geçmemesi gerektiğini ve somut delil olmadığı taktirde tutukluluk süresinin de 6 ayı geçemeyeceğini hatırlatan Rupak Ahmed, “15 gün içinde sevki mahkemeye yapılması gereken gözaltındaki çok sayıda kadının varlığını tespit ettik. Söz konusu davalar hukuka aykırıdır” hatırlatması yaptı.

Sosyal medya yorum-beğenileri 5-6 yıl ile cezalandırılıyor

Gözaltına alınan ve tutuklanan çok sayıda kadının sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımlar ve yorumlardan dolayı fiili olarak cezalandırıldığını söyleyen Rupak Ahmed, “Bazı kadınlar ifade özgürlüklerini kullandıkları için tutuklandı. Sosyal medyada yorum yaptığı, beğeni yaptıkları için tutuklanan kadınlar var. Kısa bir süre önce evlenen ve sosyal medyada yaptığı bir yorum nedeniyle 5 ile 6 yıl arasında hapis cezası istenen bir genç kadın doktorların uzun uğraşıları sonucu serbest bırakıldı” dedi.

Gözaltına alınan ve tutuklananların sağlıklı koşullarda barınmadıklarına da dikkat çeken Rupak Ahmed, “Bazı mahkumlar kanser, tüberküloz olmak üzere ağır sağlık sorunları ile karşı karşıyalar. Yaşadıkları imkanların ise fiziki olarak daha kötü olması ve sağlıksız olması söz konusu” şeklinde konuştu.

“10 gün ömrü kalan tutsak bunu bilmeden öldü”

Cezaevlerinde tutukluların sağlık durumları ile ilgili bilgilendirilmediğini söyleyen Rupak Ahmed, “Bazı tutukluların acil sağlık sorunları olmasına rağmen bu mahkumlardan gizleniyor. Doktorun 10 gün ömrü kaldığını söyleyen biri bunu hiç öğrenemeden yaşamını yitirdi. Trajik vakalar söz konusu. Ancak bu trajik vakalar kimsenin umrunda değil. Gelenek ve görenekler, toplumsal cinsiyetçilik gözaltı ve cezaevi merkezlerinde de kadınları vuruyor” ifadelerini kullandı.

Rupak Ahmed, yaşanan haksızlıklara ilişkin ailelerin adım atmamasına dair ise “Kadın mahpusların yakınları sesiz kalıyor. Aileler arasında uçurum yaratılıyor. Hiç ceza almaması gereken kadınların 5, 6 yıl gibi keyfi cezalar aldığına şahit olduk. Ve bu cezalar ailelerin dağılmasına da neden oluyor. Uzun yıllardır çocuklarını görmeyen kadınlar var, ceza aldığı için aileleri tarafından dışlanan, eşleri tarafından bırakılan kadınlar var” diyerek duyarlılık çağrısında bulundu.

70 çocuk annesinin yanında hapis!

Çok sayıda çocuğun da annelerinin yanında sağlıksız koşullarda yaşamak zorunda olduğunu söyleyen Rupak Ahmed, Süleymaniye’de 70 çocuk tespit ettiklerini söyledi. Annelerin çocuklarını bırakacak bir yerleri olmadığı, parçalanan aile yapısından kaynaklı da çocukların annenin yanında yaşamak zorunda kaldığını söyleyen Rupak Ahmed, “Bu çocuklar her türlü haktan mahrum olarak cezaevlerinde kalmak zorunda bırakılıyor. Annesinin yanında kalmak zorunda kalan bu çocukların eğitim başta olmak üzere hiç bir hakkı yok birer mahkum statüsünde yaşıyorlar” vurgusu yaptı.

“Avukatları ile görüştürülmeyen kadınlar var”

Rupak Ahmed, “Kadınların ailelerini aramalarına, avukatların kadın mahkumları/tutukluları ziyaret etmelerine dahi izin verilmeyebiliyor. Kadın tutsaklardan avukatları ile görüştürülmeyenler var, ziyaretlerine engel konulanlar var. Hiçbir kanunda avukat müvekkil görüşü engellenemez” diyerek mevcut hukuksuzlukların derhal terk edilmesi gerektiğini ve hukuki normların işletilmesi gerektiğini belirtti.