PYD Sözcüsü Sema Begdaş: Demokratik Suriye’nin inşası için diyaloğa hazırız

Demokratik bir Suriye’nin inşası için diyaloğa hazır olduklarını belirten PYD Sözcüsü Sema Begdaş, “Suriye'nin geleceğini mutlaka Suriye halkının belirlemesi gerekiyor. Tüm Suriye halkı için demokratik bir ülke inşa edelim” dedi.

EBÎR MUHEMED

Qamişlo - Demokratik Birlik Partisi (PYD) Sözcüsü Sema Begdaş, Suriye’deki gelişmeleri, Beşar Esad hükümetinin devrilmesini, Türk devleti ve çetelerinin 27 Kasım’dan bu yana sürdürdüğü saldırıları, Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanan katliamları ve yeni Suriye için atılması gereken adımlara dair değerlendirmelerde bulundu. 

Tüm dünyanın gözünün Suriye’de yaşanan gelişmelerde olduğunu belirten Sema Begdaş, "27 Kasım'da Haleb'e yapılan saldırıyla birlikte Suriye'de yeni bir süreç yaşandı. Heyet Tahrir El-Şam (El-Nusra) çetelerinin saldırıyı başlatması sadece bu grupların başlattığı bir plan değil, Suriye'yi değiştirmeye yönelik uluslararası bir plandır. Bilindiği üzere Ortadoğu'da bir değişim ve dönüşüm dalgası yaşanıyor. Bugün Suriye de Ortadoğu'nun bir parçası ve bu süreçten etkileniyor, çünkü artık Beşar Esad rejimi çökmüş durumda” dedi.

‘Rejimin ayakta kalmasını sağlayan Rusya ve İran’dı’

Rusya ve İran'ın artık kendi çıkarları nedeniyle Esad rejimini koruyamayacağını söyleyen Sema Begdaş, "Bütün dünya rejimin düşmesinden sonra Suriye'de ne olacağını bekliyor ve merak ediyor. Bu rejimin ana destekçileri İran ve Rusya'ydı. Ukrayna'daki savaşla da ilgilenilmesi Esad rejiminin çöküşünün yolunu açtı. Çünkü farklı ilgi alanları ortaya çıktı ve bu durum resmi açıklamalarda da belirtildi. Son 13 yılda bu rejimin ayakta kalmasına izin verenler Rusya ve İran'dı" diye belirtti.

‘Herkes bu çetelerin köklerini iyi biliyor’

Sema Begdaş, kanlı geçmişine rağmen Heyet Tahrir El-Şam çetelerinin önünün açılmasına dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Bu çetelerin neden tüm Suriye topraklarına ulaşmak için kullanıldığına dair birçok yorum yapılıyor. Heyet Tahrir El-Şam çetelerinin imajını güzelleştirme ve iyileştirme yönünde birçok yönden çaba sarf ediliyor. Konuşmalarında, Suriye halkıyla herhangi bir sorunlarının olmadığını söylüyorlar. Ama herkes bu çetelerin geçmişini, nereden geldiklerini iyi biliyor. Irak'ta, Suriye'de, Şengal’de yaşananlar var ve bu çetenin gerçekliği ortadadır."

‘Demokratik bir Suriye'nin kurulması yönündeki fırsatlar değerlendirilmedi’

Artık BM’nin 2254 kararına göre Suriye'nin geçiş sürecine taşınması için siyasi ve diplomatik bir hareketin başladığını aktaran Sema Begdaş, "Çabalar var ama ne ölçüde gerçekleştirilecek henüz belli değil. Rejimin çöktüğü doğru ama güvenliğin hemen sağlanacağını söyleyemeyiz. Uzun süredir Kuzey ve Doğu Suriye’de rejimi bölgelerimizden kovduk. Elbette bölge halkı genel olarak bu rejimin yıkılmasına sevindi, çünkü uzun yıllar boyunca herkes çok acı çekti. 13 yıldır rejimle diyalog ve demokratik bir Suriye'nin kurulması yönündeki değişim fırsatları değerlendirilmedi ve rejim Suriye halkını kucaklamaya çalışmadı” ifadelerinde bulundu.

‘Özerk Yönetim’in projesi konuşulduğu için saldırıyorlar’

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını da değerlendiren Sema Begdaş, "Çeteler Haleb'e saldırdığında Haleb Kalesi’ne Türk bayrağının nasıl asıldığını tüm dünya gördü. Haleb saldırısıyla eş zamanlı olarak Türk devleti, kendisine bağlı çetelerle birlikte Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırı başlattı. Minbic'te şiddetli saldırılar var. Eyn Îsa’ya yönelik saldırıda ise katliam yaşandı ve bunun sonucunda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere çok sayıda insan hayatını kaybetti. Yerel halkın huzur ve güven içerisinde yaşamasını istemiyorlar. Bu süreçte Özerk Yönetim projesi konuşulduğu için bu saldırılar artıyor" dedi.

Suriye halklarına birlik olma çağrısı

Sema Begdaş, başta Kuzey ve Doğu Suriye olmak üzere tüm Suriye halkına birlik çağrısında bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Birlik ve eşitlik içinde birçok projeye imza atabiliriz. Kazanımlarımızı korumak gerekiyor, bu görev hepimizin omuzlarında, özel savaşa karşı uyanık olmalıyız. Bölgeyi tehlikeye sürüklemek isteyenler var ve bölge halkının bunlara izin vermemesi gerekiyor. Rojava devriminin başlangıcından bu yana başta PYD olmak üzere demokratik bir Suriye’nin inşası için her zaman diyaloğa hazır olduğumuzu ve şimdi de hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum. 12 yıllık bir tecrübemiz var. Bir kez daha bu ruh ve sorumlulukla mücadele edeceğiz. Suriye'nin geleceğini mutlaka Suriye halkının belirlemesi gerekiyor, bununla birlikte garantör güçlerin de olması gerekiyor ki, tüm Suriye halkı için demokratik bir ülke inşa edebilelim. Yeni süreç, yeni bir demokratik sistemin kurulacağı yönünde umut yaratıyor.”