Mêxmura KDP-Türkiye-Irak saldırıları ve direniş

Çölün ortasındaki Mexmûr’da KDP saldırılarına karşı direnerek yeni bir yaşam ören halka saldırılar durmazken, direniş de aralıksız devam ediyor. Mexmûr İştar Meclisi Koordinasyonu üyesi Nuran Sezgin, herkesi Mexmûrluların sesine kulak vermeye çağırdı.

ROJEVÎN RÛBA

Mexmûr- Şehit Rüstem Cudi Mülteci Kampı(Mexmûr), Musul’a bağlı Mexmûr ilçesinde yer alıyor. Qereçox dağı eteklerinde bulunan kampta 1994 yılından itibaren Türk devletinin baskıları nedeniyle Federe Kürdistan'a göç etmek zorunda kalan yaklaşık 12 bin Bakurê Kurdistanlı yaşıyor. Türk devletinin saldırılarının yanı sıra KDP de 3 yıldır kampa yönelik ambargo uyguluyor.

KDP yönetimi, 17 Temmuz 2019'dan bu yana kampa ambargolarını sürdürürken, kamp sakinlerinin Hewlêr’e gitmesine izin verilmiyor. Kurulan barikatlar nedeniyle onlarca ağır hasta tedavi olamazken, KDP'nin kampa yönelik ambargosu artarak devam ediyor. 20 Mayıs 2023 tarihinden beri ise Irak ordusu, bu kez Türk devleti ve KDP'nin talebiyle kampı tel, hendek ve kulelerle kuşatmaya çalışıyor. Türk devletinin zulmü nedeniyle yerinden edilen kamp sakinleri, her türlü saldırıya karşı direniyor.

Saldırılar nedeniyle 7 kamp değiştiler

Mexmûr halkının büyük göç dalgası 1994 yılında başladı. Köyleri ve evleri Türk askerleri tarafından yakılan ve kendilerine koruculuk dayatılan halk 1994 yılında Bakurê Kurdistan’dan Zaxo'ya göç etti.    Halk Federe Kürdistan ve Irak topraklarında KDP’nin baskı ve saldırıları nedeniyle 7 kamp değişmek zorunda kaldı. Sırasıyla Bihêrê, Şeraniş, Bêrsîvê, Geliyê Qiyametê, Etrûş, Nînova ve Nehdara gibi kamplarda kamplarda kalan halk buralarda KDP’nin saldırılara maruz kaldı. Bu saldırılarda aralarında çocuk, yaşlı ve kadınında olduğu çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. Ayrıca Etrûş, Geliyê Qiyametê ve Nînova kamplarında da ambargolarla karşılaştılar.

8’inci ve son kamp Mexmûr

Türk devletine korucu olmamak için 1994 yılında Başurê Kurdistan’a göç eden halkın 8’inci ve son durağı Mexmûr kampı oldu. 1998 yılında Mexmûr ilçesindeki Qereçox dağının eteklerine yerleştiler. Bir çöl olan Mexmûr buraya yerleşmek zorunda kalan halk için ilk yıllarda çok zorlu bir alandı. İçme suyu bulmakta zorlanılan Mexmûr’da akrepler yüzünden onlarca insan hayatını kaybetti. Tüm zorluklara rağmen kamp sakinleri burada yeni bir hayat kurmaya başlarken, evler, idari kurumlar, belediyeler, eğitim, sağlık, koruma vs. gibi alanlar inşa edildi. 1998 yılında yerleşim alanı BM tarafından resmen mülteci kampı olarak kabul edildi.

Ambargo ve saldırılar

17 Temmuz 2019'da KDP yönetimi kampa ambargo uygulamaya başladı ve kamp sakinlerinin Hewlêr’e gitmesine izin vermedi. Bu durum en fazla ağır hastaları etkiledi. 18 Temmuz 2019'da Türk devlet ordusuna ait savaş uçakları kampı bombaladı. Bombalama sonucunda 2 kamp sakini yaralandı. Ayrıca KDP'nin engellemesi nedeniyle 6 gebe kadın hastaneye gidemeden hayatını kaybetti.

KDP'nin engellemeleri nedeniyle insanlar geçimlerini sağlayabilmek için uzak yerlere giderek ağır işlerde çalışmak zorunda kaldılar. Bu yolculuklarda yine çok sayıda insan hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin isimleri şöyle: Welat Mehmud Gundikê Remo, Seqvan Remezan Gundikê Remo, Yadê Gulsin, Mehmud Sîso Nerwehî, Cîhat Mihemed Şaxî, Hogir Mûsa Nerwehî, Denîz Xelîl Qeşurî, Cemal Hesen Nerexî Gurgîn ve Cemîl Nerwehî.

KDP’nin Temmuz 2019’da başlattığı ambargo bu güne kadar da aynı şekilde sürmekte.

Türk devletinin kampa saldırıları

Türk ordusu 2017 yılından bu yana KDP’nin de onayı ve ortaklığıyla BM’nin Mülteci Statüsü’nü kazanmış olan Mexmûr’a uçak ve silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) onlarca bombardıman gerçekleştirdi.

6 Aralık 2017'de Türk ordusuna ait savaş uçaklarının Mexmûr’u bombalaması sonucunda kampın öz savunma güçlerinde yer alan Bager Boran, Botan Amed, Çekdar Mawa, Dewran Mardîn ve Baz Dijwar yaşamını yitirdi. 13 Aralık 2018'de Türk savaş uçakları Mexmûr'daki mültecileri bombaladı ve 73 yaşındaki Asya Elî Mihemed, 26 yaşındaki kızı Narinç Ferhan Qasim, 14 yaşındaki torunu Evîn Kawa Mehmûd ile 23 yaşındaki Eylem Mihemed Emer yaşamını yitirdi. 18 Temmuz 2019'da Türk uçakları kampı bir kez daha bombaladı ve bunun sonucunda iki kamp sakini yaralandı. 15 Nisan 2020 günü Türk devletine ait insansız ve silahlı hava aracı kamp sakinlerini bombaladı ve bunun sonucunda da kamptaki üç genç kadın yaşamını yitirdi.

15 Haziran 2020'de Türk ordusuna ait uçaklar, Mexmûr Kampı ve Qereçox Dağı civarını bombaladı. 5 Mayıs 2021'de Türk devleti Mexmûr kampına insansız hava araçlarıyla saldırdı. 5 Haziran 2021'de Türk devletine ait silahlı bir keşif uçağı kampı bombaladı. Saldırının gerçekleştiği yer Şehit Aryen Parkı’nın önüydü. Yani aslında park ve çevresindeki okullar hedef alındı. 3 Eylül 2021'de Türk devleti Mexmûr kamp merkezini insansız hava araçlarıyla bombaladı, bir anne ve çocuğu yaralandı.

Saldırılar hiç durmadı. 1 Şubat 2022'de Türk devletine ait savaş uçakları bir kez daha Mexmûr kampını bombaladı. Saldırı sonucunda öz savunma güçlerine bağlı iki kişi hayatını kaybetti. Öte yandan yakınlarıyla seyahat eden onlarca bölge sakini de yaralandı. 21 Mayıs 2022'de Türk devletine ait silahlı ve insansız hava araçları Mexmûr kampında bir aracı bombaladı. Bu saldırıda ise bahçesine giden Hecî Mîrza Elî isimli çoban hayatını kaybetti.

Irak komutanlarının ziyareti sırasında hava saldırısı

5 Temmuz 2022'de Irak Ordusu Genel Komutanı, Ortak operasyon komutanları ve Ortak güçler komutanları olmak üzere çok sayıda Irak ordusu komutanı Mexmûr Kampı’nı ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında Türk devleti kampı bombaladı. Bir evin hedef alındığı bombalama sonucunda bir kadın yaralandı ve çok sayıda insan bombalamadan etkilendi. Bombardımanda etkilenenlerin nefes almakta güçlük çektiği görüldü. 

Türk devletinin saldırılarını kınamak amacıyla kamp sakinleri yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe katılan kadınlar, Türk devletinin Mexmûr Mülteci Kampı’na yönelik saldırılarını protesto etti. 2019 yılından bu yana Kürdistan Bölgesi hükümeti kampa ambargo uyguluyor, binlerce insan işini kaybetti ve birçok insan da hastalık nedeniyle hayatını kaybetti.

Irak ordusunun ilk kuşatma girişimi: 27 Aralık 2021

27 Aralık 2021 günü sabah saatlerinde Irak güçleri bir anda kampa girmek istedi. Irak güçleri tüm kampı telle çevrelemek istedi. Ancak Mexmûr halkı buna karşı çıktı ve kampın etrafının tellerle çevrilmesine izin verilmedi. Mexmûrlular, Irak ordusunun kampı kuşatma girişimine karşı kontrol noktası önünde çadır kurarak 2-3 ay boyunca eylemlerini sürdürdü.

Ambargo sürerken Irak ordusu yeniden saldırdı

Mexmûr halkı mülteci olduğu günden beri her türlü saldırıya uğradı. Kampı boşaltmak için Türk devleti hava saldırıları geliştirirken KDP bununla koordineli bir biçimde ambargoyla halkı açlıkla teslim almak istiyor. Fakat bunlar Mexmûr halkının iradesini kıramayınca bu kez de Irak devleti Mexmûr kampına karşı yürütülen konsepte ortak edildi.

20 Mayıs 2023 sabahı Irak askerleri bir kez daha kampa girmeye yine kampın çevresini tel örgüler ve kulelerle kuşatmaya çalıştı. Ancak Mexmûrlular bu saldırıya karşı tepkilerini ortaya koyarak direniş başlattılar. Ordunun konumlandığı alana direniş çadırı açan Mexmûrlular Irak ordusunun kuşatma girişiminin başarıya ulaşmasını engellendi. Fakat şu ana kadar yapılan görüşmelerde çekileceğine dair söz veren Irak ordusu halen kampın çevresini kuşatmaktaki ısrarını sürdürüyor. Buna karşın Mexmûrlular da 16 gündür direnişlerini aralıksız sürdürüyorlar.

‘Kuşatma devam ediyor’

Mexmûr İştar Meclisi Koordinasyonu üyesi Nuran Sezgîn, Türk devleti ve KDP rejiminin saldırıları ve Irak ordusunun kampı kuşatma çabalarına ilişkin ajansımıza konuştu. Nuran Sezgîn ilk olarak KDP’nin kampa uyguladığı ambargoya ilişkin bilgi vererek, "2019 Temmuz ayından bu yana KDP'nin Mexmûr mülteci kampına ambargosu devam ediyor. Bu ambargoda doktor ve tedaviye ihtiyacı olan birçok hasta hastaneye gidemezken, gebe birçok kadın da zamanında hastaneye götürülemediği için hayatını kaybetti. Biz kamptaki kadınlar olarak KDP’nin politikalarına karşı 28 gün nöbet tuttuk. Ancak kampa yönelik bu ambargo ve kuşatma bugün de devam ediyor" dedi.

‘Halkın iradesi kırılmak isteniyor’

KDP'nin ambargosu nedeniyle emekçilerin iş için uzun mesafeler kat etmek zorunda kaldıklarını, yolda veya iş yerinde kazaların meydana geldiğini söyleyen Nûran Sezgîn, "Ambargodan sonra halkımız Silêmanî ve Bağdat'a giderek çalışmak zorunda kaldı. Ancak yollarda yaşanan kazalarda hayatlarını kaybettiler. Bu olayların verileri KDP ofisinde ve Barzani'nin elindedir. Türk devleti ve KDP'den çok çektik ve şimdi Türk devleti ve KDP bir kez daha Irak hükümeti eliyle kampı kuşatma altına almak ve bu halkın iradesini kırmak istiyor. Bu halk, bedeli ne olursa olsun hiçbir baskı ve zulme boyun eğmedi. Şimdi de kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden direnişimizi sürdürüyoruz. Yaralı da olsak ayağa kalkıp mücadelemize sahip çıkacağız ve kampın tel ve kulelerle çevrilmesini asla kabul etmeyeceğiz” diye konuştu.

‘Mexmûr'un sesine kulak verin’

Nûran Sezgîn, halkın tüm saldırı ve baskılara karşı direnmeye devam ettiğini belirterek, Mexmûr'a sahip çıkılması çağrısında bulundu ve şunları söyledi: "Bu insanlar 1994 yılında Kuzey Kürdistan'dan Güney Kürdistan'a açlık grevi yaparak geldiklerinde siyasi mülteci statüsü aldılar. 1994'ten beri kamptan birincil derecede BM sorumlu. Bugünlerde BM'nin giderek meşruiyetini kaybettiği söylenebilir. Şimdi Irak kampı kuşatmak istiyor ve tüm bu olaylardan BM sorumlu. BM bugüne kadar sessizliğini koruyor. Etkinliğimizin dördüncü gününde yıllar sonra ilk kez kampa gelindi. BM, güvenlik, insani yardım, eğitim, sağlık gibi hizmetlerden sorumludur. Ancak bugüne kadar yaşadığımız ambargo, abluka ve saldırılarda BM üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemiştir. Özellikle dost olduğumuzu ve insan haklarını koruduğumuzu söyleyenleri, hukukçuları, akademisyenleri ve mültecilerin haklarını koruyoruz diyenleri görevlerine sahip çıkmaya ve Mexmûr'un sesine kulak vermeye davet ediyoruz.”