Yalnızca İtalya'da yaklaşık 7 milyon kadının şiddete maruz kaldığına dikkat çeken İtalya Amina NGO Örgütü Kurucusu ve Yöneticisi Kiyara Sîgrado, 8 Mart vesilesi ile tüm kadınlara çağrıda bulunarak, “Birlik olup güçlerimizi birleştirmeliyiz. Kadınları ezen yasaların da yürürlükten kaldırılmasını talep edelim. Aynı zamanda umudum, seçme özgürlüğü, sosyal ve siyasi hakların kazanılması, kişisel ve aile hayatının korunmasıdır” dedi.

 

EBÎR MUHEMED

 

Qamişlo - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm dünyada farklı etkinliklerle kutlanıyor. Kadınlar 8 Mart’ı kendileri için değerli bir gün olarak görürken, tarihten bugüne kadınların direniş mirasına da sahip çıkıyor. Rojavalı kadınlar da ilk kez 2004 yılında devrimin başlamasıyla 8 Mart'ı kutlamaya başladı. IŞİD’e karşı tarihi bir direniş sergileyen Rojavalı kadınlar, tüm dünya kadınları tarafından da destekleniyor. İtalya Amina NGO Örgütü Kurucusu ve Yöneticisi Kiyara Sîgrado da, 8 Mart çalışmaları hakkında ajansımıza konuştu.

 

“Pandemi ile birlikte şiddet arttı”

 

Kiyara Sigrado,  İtalya'da yaklaşık 7 milyon kadının şiddete maruz kaldığına dikkat çekti. Amina NGO Örgütü’nün çalışmalarını anlatan Kiyara Sigrado, “Amina Örgütü, kadın haklarına, özellikle de güvenli doğum haklarının elde edilmesine odaklanmaktadır. Avrupa'da kadın haklarını tanıma konusunda çok yol kat ettik ama 2021'de İtalya'da eşleri ve akrabaları tarafından öldürülen kadınların sayısı yüzde 8 arttı ve 100'den fazla kadın öldürüldü. Kadınların yüzde 31,5'i (yalnızca İtalya'da 16-70 yaş arası toplam 7 milyon kadından bahsediyoruz) zihinsel, fiziksel ve tecavüze maruz kalıyor. Aynı zamanda kadınların yüzde 30'u fiilen ekonomik ve psikolojik şiddete maruz kalmış durumda ve bu son iki yılda Kovid-19'un yasaklanmalarıyla beraber daha da arttı."

 

“İyileştirme çalışmaları yürütülmelidir”

 

Kiyara Sigrado, İtalya'da kadınların durumunu iyileştirmek için çalışma yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Bu rakamlar, İtalya gibi bir Avrupa ülkesinde kadınların durumunu iyileştirmek için daha fazla çalışma yapılması gerektiğine işaret ediyor. Daha fazla bilgi ekleyerek milyonlarca kadının şiddet ve çocuk istismarı mağduru olduğunu söylemek isterim. Doğum sırasında şiddet, genel olarak bir kadının vücuduna tıbbi müdahale ve doğum sırasında meydana gelen doğum süreçleri olarak tanımlanmaktadır. En temel haklarından mahrum bırakılan kişinin kendi bedeni üzerinde karar verme hakkı da vardır. Bu nedenle güvenli annelik kavramı, hastalıkların veya ölümün önlenmesinin ötesine geçerek, kadınların kendi kaderini tayin hakkına, haysiyetine, duygularına ve tercihlerine saygıyı da içeren kadınların temel insan haklarına saygıyı içerecek şekilde genişletilmelidir. Ayrıca kadınlara güvenlik ve saygıyı sağlamak için AMIN'in programı üzerinden çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

 

“Yeni fikirler geliştirilmeli”

 

8 Mart'ta kadınların başarılarını kutlamak gerektiğini aynı zamanda kadınların nasıl korunması gerektiği konusunda da fikir üretilmesi gerektiğini kaydeden Kiyara Sigrado, "8 Mart'ta kadınların, insan hakları, yasal, sosyal, politik ve ekonomik başarılarını kutluyoruz. Küresel düzeyde durmamız ve onlara nasıl ulaşacağımızı düşünmemiz gerektiğine inanıyorum. Örneğin; İtalya'da kadın başbakan veya cumhurbaşkanı yok, bu yüzden durup kadınların rolünü nasıl teşvik edeceğimizi ve başarılarını nasıl kutlayacağımızı düşünmek gerekiyor” ifadelerinde bulundu.

 

“Dünya kadınlarının birliğe ihtiyacı var”

 

Kiyara Sigrado, tüm kadınların 8 Mart’ını kutlayarak, “Birlik olup güçlerimizi birleştirelim. Kadınları ezen yasaların da yürürlükten kaldırılmasını talep edelim. Aynı zamanda umudum, seçme özgürlüğü, sosyal ve siyasi hakların kazanılması, kişisel ve aile hayatının korunmasıdır” diyerek sözlerini noktaladı.