Garibe Gezer’in şüpheli ölümü Adalet Bakanlığı’na soruldu
HDP’li vekil Remziye Tosun, Garibe Gezer’in şüpheli bir şekilde ölümüne ilişkin Meclis’e önerge sunarken, Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi ile İnsan Hakları Komisyonu da Garibe Gezer'in cenazesinin Mardin'e getirilmesi sonrası yaşananlara dair gözlem raporunu kamuoyu ile paylaştı.
Haber Merkezi- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, Kandıra 1 No’lu Kapalı Cezaevi’nde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulunan tutuklu Garibe Gezer için Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
Garibe Gezer’in Mayıs ayında Kandıra Cezaevi'nde çıplak arama, işkence ve tecavüze maruz kaldığını anlatmasının ardından hücreye konulduğu belirtilen önergede, Garibe’nin ablasıyla yaptığı son telefon görüşmesinde kıyafet ve çocukların fotoğrafını istediği, moralinin iyi olduğunu ifade ettiği kaydedildi.
“Avukatların cezaevine girmesi engellendi”
Tek kişilik hücrede yaşamını yitirmiş halde bulunan Garibe Gezer’in avukatlarının cezaevine girmesinin engellendiğine dikkat çekilen önergede, “Akabinde avukatlar, tutanak tutarak yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyurmuştur. Gelen tepkiler üzerine Kandıra Cezaevi’ne alınan avukatlar, diğer müvekkilleri ile görüşmüştür. Ayrıca avukatlar beklenmeden mahpus Garibe Gezer’in otopsi işlemleri tamamlanmış, otopsi sonrası ve cenaze hastaneden çıkarılırken avukatlara şiddet uygulanmıştır. Bununla birlikte Garibe Gezer’in avukatı, Gezer’in bulunduğu hücre dâhil tüm hücrelerin acil butonunun devre dışı bırakıldığını belirtmiştir” ifadelerinde bulunuldu.
“Belediye cenaze aracı vermedi”
Mardin Dargeçit’e gönderilen cenaze için belediye tarafından cenaze aracı verilmediği ve cenazenin saatlerce bekletildiğine dikkat çekilen önergede, “Ardından cenazenin gömülmesi sırasında kolluk, yurttaşlara müdahale etmiş, kabristana girilmesini engellemiştir. Tüm bu yaşanılanlar, başta cezaevinde devletin sorumluluğunda olan mahpusun yaşam hakkı dahil olmak tüm haklarının ihlal edildiği, akabinde cenazenin alınması ve defin işlemleri sırasında avukatlara ve yurttaşlara kötü muamele yapıldığı açıktır” sözlerine yer verildi.
Önergenin sonunda ise şu soruların yanıtlanması istendi:
“*Garibe Gezer’in yaşadığı hak ihlallerinin ardından tek kişilik hücreye alınmasının gerekçesi nedir?
*Garibe Gezer’in moralinin iyi olduğu ablasına söylemesinin ardından şüpheli bir şekilde ölümüne dair cezaevi yönetimi hakkında soruşturma başlatılmış mıdır? Hakkında soruşturma başlatılan görevli sayısı kaçtır?
*Mayıs ayından basına yansıyan Garibe Gezer’in çıplak arama, işkence ve tecavüze maruz kalmasına dair Bakanlığınız hangi işlemleri yapmıştı?
*Garibe Gezer’in şüpheli ölümünün ardından avukatların cezaevine alınmamasının gerekçesi nedir? Söz konusu duruma ilişkin görevliler hakkında işlem başlatılmış mıdır?
*Garibe Gezer’in bulunduğu hücre dahil tüm hücrelerin acil butonunun devre dışı bırakıldığı doğru mudur? Acil butonunun devre dışı bırakılmasının nedeni nedir? Bu konuda görevini ihmal suçundan soruşturma açılan görevli var mıdır?
*Garibe Gezer’in cenazenin saatlerce bekletilmesi, belediyenin araç vermemesi, cenazeye gelen yurttaşların kolluk tarafından engellenmesi tüm bu uygulamalara dair Bakanlık olarak açıklama yapacak mısınız? Bakanlığınız bu kötü uygulamalara karşı hangi adımları atacaktır?”
Garibe Gezer’in cenazesinde yaşananlar raporlaştırıldı
Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi ile İnsan Hakları Komisyonu da Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi'nde uğradığı sistematik işkence ve tecavüz sonrası hücresinde katledilen Garibe Gezer'in cenazesinin Mardin'e getirilmesi sonrası yaşananlara dair gözlem raporunu kamuoyu ile paylaştı. Mardin Barosu Konferans Salonunda yapılan açıklamaya, avukatlar ile birlikte Mardin Şahmaran Kadın Platformu bileşenlerinin temsilcileri katıldı. Açıklamayı avukat Ruşen Bingül Binbaş yaptı.
“Şüpheler artıyor”
Garibe Gezer'in yapılan otopsi işlemlerinde aile ve avukatlarına haber verilmemesi, otopsi belgesinde herhangi bir bilginin yer almamasının olayın vahametini artırdığını belirten Ruşen Bingül Binbaş, etkin soruşturulması ve aydınlatılması gereken bir olay olduğunu ifade etti. Yaşananların Garibe Gezer'in ölümüne dair şüpheleri arttırdığını kaydeden Ruken Bingül Binbaş, "Uğradığı işkencenin üstünün karartılmak istendiği şüphesini de doğurmuştur" dedi.
“Görüntüler vicdanları yaralamıştır”
Cenazenin Mardin'e getirildiği 10 Aralık günü havalimanında olduklarını ve yaşananlara gözleri ile şahit olduklarını ifade eden Ruken Bingül Binbaş, şu ifadelerde bulundu: "Cenazenin aileye teslimi ve memleketi olan Dargeçit'e götürülmesi sırasında hem cenazeye hem aileye hem de ailesi ile dayanışmada bulunmak üzere havaalanında bulunanlara yönelik uygulamalar başlı başına ayırımcılık ve nefret suçunu oluşturmuştur. Öncelikle havaalanına cenaze nedeniyle yoğun bir kolluk görevlendirmesi yapılmış ve görevlendirilen kolluk orada hazır bulunan aile ve vatandaşlara yönelik dışlayıcı tutum ve söylemlerde bulunmuştur. Buna dair sosyal medyaya yansıyan görüntüler kamuoyu vicdanlarını yaralamıştır. Bizzat kolluk tarafından halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu işlenmiştir."
“Cenaze aracı geri gönderildi”
Cenazenin Dargeçit'e nakli sırasında kayyum yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesine ait cenaze nakil aracının havalimanından cenazeyi almadan geri döndüğünü hatırlatan Ruken Bingül Binbaş, "Aracın hiç gelmemesi dahi ayrımcılık suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekecek bir husus iken aracın havaalanına gelip cenazeyi almadan dönmesi hem ayrımcılık hem de halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu oluşturmuştur. Öyle ki, Mardin Büyükşehir Belediyesine ait cenaze nakil aracı cenazeyi almadığından cenaze saatlerce havaalanında bekletilmiş ve bu suretle ailesine eziyet edilmiştir. Cenaze nakil hizmeti sağlayan kamu kuruluşu ayrımcılık yaparak görevini kötüye kullanmıştır. Cenaze nakil aracının geri gitmesi hususu ile ilgili Garibe Gezer ailesinin yaptığı görüşmede aileye 'kendi imkanlarınız ile götürün' denildiği ve aracın geri gönderildiği ifade edilmiştir" diye aktardı.
“Sıradan bir ölüm olarak değerlendirilemez”
Cenazenin havaalanından alınarak Dargeçit'e götürülmesi sırasında da yolların polis tarafından tutulduğunu ve alternatif yolların kapatıldığını kaydeden Ruken Bingül Binbaş, "Bu uygulama rutin yapılan uygulamalardan farklı olup hem özel durumu olan insanlara geçiş kolaylığı sağlanmamış hem de alternatif yollar uygulama noktası öncesi kapatılmıştır. Bu nedenle cenaze nedeniyle aileye ve aile ile dayanışma gösteren vatandaşlara eziyet ettirilmek istenildiği duygusu oluşmuştur. Garibe Gezer ölümü sıradan bir ölüm olarak değerlendirilemez. Tutuklu olduğu Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde uğradığı işkence ve kötü muamele hakkında etkin bir soruşturma yapılmaması ve işkencenin önlenmesi bir yana bu işkencenin devam etmesi Garibe Gezer ölümüne yol açmıştır" ifadelerini kullandı.
Ruken Bingül Binbaş, işkence suçunun işlenmesinde doğrudan ve dolaylı olarak yer alan kişilerin ve işkencenin üstünün örtülmesine sebebiyet veren herkesin yargı önüne çıkarılması gerektiğini kaydetti.