Cumartesi Anneleri: Kayıp dosyaları adalet terazinizin neresinde?

Türk Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a seslenen Cumartesi Anneleri, “Tanıklara, delillere, mahkeme kayıtlarına, AİHM kararlarına, Meclis raporlarına rağmen failleri cezasız bırakılan kayıp dosyaları adalet terazinizin neresinde” diye sordu.

İstanbul - Cumartesi Anneleri-İnsanları, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri eylemin 923’üncüsünü online olarak gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, 6 Aralık 1993’te Urfa’nın Siverek ilçesinde gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Hüseyin Taşkaya’nın akıbeti soruldu.

‘Adalet sisteminin terazisi bozuk’

Eylemde söz alan Hüseyin Taşkaya’nın yakını Ayşe Taşkaya, yargı mekanizmasının etkin yürütülmemesi nedeniyle kayıplara ve adalete ulaşamadıklarını söyledi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, “Türkiye’de adaletin terazisi, bize örnek gösterilen Batı’dan da Amerika’dan da daha doğru bir terazidir” sözlerini hatırlatan Ayşe Taşkaya, “Adalet Bakanına soruyoruz: Tanıklara, delillere, mahkeme kayıtlarına, AİHM kararlarına, Meclis raporlarına rağmen failleri cezasız bırakılan kayıp dosyaları adalet terazinizin neresinde? 923 haftadır söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Adalet, hukukun doğru şekilde uygulanmasını gerektiriyor ise, adalet, haklının hakkını alabilmesi ise, yaşadık biliyoruz; bizim için hukuk yok, adalet yok. Bize yaşatılan zulmü görmezden gelen, bizi bekleyişin belirsizliğine hapsetmek isteyen adalet sisteminin terazisi bozuk” ifadelerinde bulundu.

‘Askeri araca bindirilerek götürüldü’

Hüseyin Taşkaya’nın 42 yaşındaki 4 çocuk babası olarak Siverek’te müteahhitlik yaptığını ve hak ihlallerine uğradığını belirten Ayşe Taşkaya, buna karşı çıkan Hüseyin Taşkaya’nın güvenlik güçleri ile Bucak Aşiretinin hedefi haline geldiğini kaydetti. Baskıların artması sonucu ailesi ile İstanbul’a taşındığı bilgisini veren Ayşe Taşkaya, kendisinin ise Siverek’te kaldığını aktardı. 6 Aralık 1993’te Bağlar Mahallesi’ndeki evine 30 araçlık bir konvoyla gelen asker, polis ve Bucak aşiretine mensup korucuların Hüseyin Taşkaya’yı gözaltına aldığını aktaran Ayşe Taşkaya, “Onu askeri araca bindirerek götürdüler” dedi.

‘Tüm girişimler sonuçsuz kaldı’

Ailesi Hüseyin Taşkaya’yı sormak için jandarmaya, emniyete, savcılığa, valiliğe başvurduğunu aktaran Ayşe Taşkaya, “Askeri yetkililer, gözaltına alındıktan kısa bir süre sonra Taşkaya’nın polisler tarafından götürüldüğünü söyledi. Emniyet ise, ‘bizde yok Sedat Bucak’a sorun’ dedi. DYP milletvekili, aşiret reisi- korucubaşı Sedat Bucak ‘Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor.’ dedi. Ailenin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı, Hüseyin Taşkaya’dan bir daha haber alınamadı” diye konuştu.

‘Dosyada takipsizlik kararı verildi’

Siverek Cumhuriyet Başsavcılığının kaçırmayı aydınlatmadığını ifade eden Ayşe Taşkaya, “Hüseyin Taşkaya’nın akrabalarının ve bütün mahallelinin tanıklığında gözaltına alınmasını ailenin soyut iddiası olarak değerlendirdi ve takibata yer olmadığı gerekçesiyle dosyada takipsizlik kararı verdi. Taşkaya’yı kaybedenlere suçlarının üstünü örtme ve sorumluluktan kaçma imkanı verildi. Geçtiğimiz Temmuz ayı ortalarında Urfa’nın Hilvan ilçesi Tutumlu Köyünde bulunan çok sayıda kafatası ve kemik parçaları Urfa'da kaybedilenlerin yakınlarını yeniden harekete geçirdi. Taşkaya Ailesi de İHD Urfa Şubesi ve Urfalı kayıp yakınlarıyla beraber 25 Temmuz 2022 tarihinde Hilvan Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. DNA incelemesi yapılarak bulunan kemiklerin kimlik tespitinin yapılmasını istedi” diye belirtti.

‘Galatasaray’dan vazgeçemeyeceğiz’

Hüseyin Taşkaya’nın kaybedilmesine dair gerçeğin ortaya çıkarılmasının savcı ve mahkemelerin görevi olduğunu belirten Ayşe Taşkaya, “Kaç yıl geçerse geçsin; Hüseyin Taşkaya için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 224 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” sözünü verdi.