Cumartesi Anneleri: İktidar hesaplaşma cesaretini gösteremedi
Bu hafta gözaltına kaybedilen Cemil Kırbayır’ın akıbetini soran Cumartesi Anneleri, “İktidar bu insanlığa karşı suçla yüzleşme, hesaplaşma cesaretini gösteremedi. On yıl sürüncemede bıraktığı dosyayı araçsallaştırdığı yargı eliyle kapatmayı tercih etti. Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Yargıtay ‘kanun yararına’ bozma kararı vererek, dosyanın zamanaşımı gerekçesiyle kapatılmasının önünü açarak, Kars Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi” dedi.
Bu hafta gözaltına kaybedilen Cemil Kırbayır’ın akıbetini soran Cumartesi Anneleri, “İktidar bu insanlığa karşı suçla yüzleşme, hesaplaşma cesaretini gösteremedi. On yıl sürüncemede bıraktığı dosyayı araçsallaştırdığı yargı eliyle kapatmayı tercih etti. Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Yargıtay ‘kanun yararına’ bozma kararı vererek, dosyanın zamanaşımı gerekçesiyle kapatılmasının önünü açarak, Kars Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi” dedi.
İstanbul - Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılmasını talep etmek amacıyla, “Failler belli, kayıplar nerede” sloganıyla her hafta düzenledikleri eylemlerinin 843’üncüsünü online olarak gerçekleştirdi. Eyleme, bu hafta 1980 yılında gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın akıbetine dikkat çekildi. Eylemde ilk olarak konuşan Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır, seslerini yetkililere her alanda duyurmaya çalıştıklarını hatırlatarak, “Devletin gözaltında kaybetmesi insanlık suçudur. Bu yetmiyormuş gibi devletin resmi görevlileri tarafından işkence ile yaşamına son verip, cesedinde bu kişiler tarafından ortadan kaldırılması vahşettir” dedi.
Kars’a gönderilen dosyaya zaman aşımı kararı!
Kardeşinin devletin gözetimi altında, devletin görevlileri tarafından katledildiğini belirten Mikail Kırbayır, yıllar sonra hazırlanan raporun Kars Savcılığı'na gönderildiğini ve savcılığın raporu göz önünde bulundurmayarak, zaman aşımı kararı verdiği bilgisini aktardı. Mikail Kırbayır, “Cemil’in dosyası tıpkı yaşamındaki gibi kanun yararına kapatılmıştır. Adına aldanıp da 41 yıldır davacı sandalyesine oturduğum adalet içimdeki sesin isyanı vardır” ifadelerinde bulundu.
Eren Keskin: Ailelere verilen sözler tutulmadı
Ardından konuşan dosyanın avukatlarından olan Eren Keskin, şunları belirtti: “Gözaltında kaybetme politikası Türkiye’de maalesef devlet politikası. Çok eskilere dayanan bir politika… Bu nedenle Türkiye, Birleşmiş Milletler Zorla Kaybetmelere Karşı Sözleşmeyi imzalamıyor. Zaman aşımını bu dosyalarda işletmeye devam ediyor. Cemil Kırbayır dosyasında birçok delil olmasına rağmen ve bugüne kadar Türkiye’de ilk kez Meclis İnsan Hakları Komisyonu tarafından ‘gözaltında öldürülmüş olduğu kanısına varılmıştır’ şeklinde rapor yazılmış bir dosya. Buna rağmen ve bir dönemin başbakanının ailelere verdiği sözlere rağmen hala Cemil Kırbayır dosyası takipsizlik kararı beklemekte.”
“Suç duyuruları sonuçsuz kaldı”
Eren Keskin’in konuşmasının ardından basın metnini Cumartesi İnsanlarından Suzan Akipa okudu.
Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi olan Cemil Kırbayır’ın 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu köyündeki evinden polisler tarafından gözaltına alındığını belirten Suzan Akipa, “Ailesi 25 gün boyunca gözaltı merkezine giderek Cemil’in ihtiyaçlarını karşıladı, ondan yazılı ‘ gönderdikleriniz bana ulaştı’ diyen mesajlar aldı. Ancak 8 Ekim tarihinden sonra gözaltı merkezine giden aileye ‘oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya gelmeyin’ denildi. Baba İsmail Kırbayır ve Türkiye Barolar Birliği’nin ilgili kurumlara yaptığı suç duyuruları sonuçsuz kaldı. Cemil’den bir daha haber alınamadı” dedi.
Berfo Kırbayır, “Ben ölmeden oğlumu bul” demişti
5 Şubat 2011 tarihinde dönemin Başbakanı’nın Cumartesi Anneleri’nin ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Suzan Akipa, “Cumartesi Anneleri’nden 103 yaşındaki Berfo Kırbayır, görüşmede Erdoğan’a yaşadıklarını anlattı ve ’ben ölmeden bana oğlumu bul’ dedi. Erdoğan, ‘gerekli tüm imkanları sağlayacağım, Cemil Kırbayır’ı mutlaka bulun’ diyerek, bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını sağladı. Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül başkanlığında Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, İzmir Milletvekili Erdal Kalkan, İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’dan oluşan komisyon çalışmalarına Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Firik, Adalet Müfettişi Mecit Gürsoy ve Komisyon Uzmanı Kenan Altaş eşlik etti” diye kaydetti.
Gözaltında kaybedildiği resmiyet kazandı
Komisyonun yürüttüğü çalışma sonucunda döneme ait belgelere ulaştığını ve Cemil Kırbayır’ı sorguda gören çok sayıda tanıkla, sorgulamayı yapan emniyet ve MİT mensuplarıyla görüştüğü bilgisini paylaşan Suzan Akipa, sözlerine şöyle devam etti: “Titiz bir çalışma sonucunda 350 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporda Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken işkence ile hayatını kaybettiği ve bedeninin ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı kayıt altına alındı. Böylece Cemil’in gözaltında kaybedildiği resmiyet kazandı. Komisyon ayrıca düzenlediği raporla birlikte Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Ancak iktidar, bu insanlığa karşı suçla yüzleşme, hesaplaşma cesaretini gösteremedi. On yıl sürüncemede bıraktığı dosyayı araçsallaştırdığı yargı eliyle kapatmayı tercih etti. Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Yargıtay ‘kanun yararına’ bozma kararı vererek, dosyanın zamanaşımı gerekçesiyle kapatılmasının önünü açarak, Kars Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.”
Kars Başsavcılığına çağrı: Hukuk normlarına uygun davran
Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Mayıs ayı içinde dosyayı karara bağlayacağını açıklayacağını anımsatan Suzan Akipa, “Hukuk normları içinde hareket etmezse Kırbayır dosyası tanıklara rağmen, itiraflara rağmen, TBMM tespitlerine rağmen cezasız bırakılmış olacak. Suçun fail ve sorumluları yargı süreçlerine tabi tutulmamış, cezalandırılmamış olacak. Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’nı, evrensel hukuk normlarına uygun davranmaya ve adalete giden yolu açmaya çağırıyoruz” mesajını verdi.