Gazeteci Nur Hamza: Mesleğe başlarken söz verdim; tacizlere asla boyun eğmeyeceğim

Ortadoğu’da gazetecilik yapmak kadın ya da erkek olalım zor meslek. Aslında bu iş kadın olduğunuzda çok daha zorlaşıyor, fakat Irak’ın başkenti Bağdat’ta yılmadan 7 yıldır gazetecilik ve televizyon spikerliği yapan Nur Hamza, ‘medyada kadınının güzellik standartlarına uygun seçilmesini’ reddederek, mesleğe ilk başladığında kendi kendisine verdiği “tacizlere boyun eğmeyeceğim” sözünü tutarak, mesleğine devam ediyor.

XOFRAN EL-RADÎ

Bağdat - Nur Al-Hamza 34 yaşında cesur bir gazeteci. Ar TV uydu kanalında spikerlik ve haber sunuculuğu yapıyor. Ajansımıza medya ve gazeteciliğe başlama öyküsünü anlatırken en başında da “Medyada kadınların yalnızca şeklen ve güzellik standartlarına uygun olarak seçilmesini” reddettiğini söyleyerek başlıyor. Ortadoğu’da gazetecilik yapmak üstelik de bunu ‘kadın başına’ yapmanın kendisiyle getirdiği onlarca sorunun var olduğunun altını çizen Nur Hamza, mesleki ve yapısal sorunların ötesinde toplumsal sorunlardan kaynaklı çok sayıda kadının çalışamaz hale geldiğini belirtiyor. Bu sorunlardan biri de resmi standartların altında çalışmak zorunda kalmak.

“Tacizlere asla boyun eğmeyeceğim...”

Bundan tam 7 yıl önce mesleğine adım attığı günleri bize anlatırken o günleri tekrar yaşadığını söyleyerek, devam eden Nur Hamza, "Kadınların medyada maruz kaldığı şantaj karşısında şok oldum. Ün sahibi olmak için ya da kadınları görsel olarak kullanmak için birçok ahlaksız meseleye şahit oldum. Yeterli farkındalığa sahip olmayan kadınların ise buna razı geldiklerine de şahit oldum. Taciz ve sömürünün kurbanı olan kadınları gördükten sonra aslında çok daha öfkelenerek mesleğe sarıldım. Bir söz vererek başladım kendi kendime; ayartmalara, tacizlere asla boyun eğmeyeceğim...” sözleri ile kadın gazetecilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor.

“Kadın gazeteciler iş bulmakta zorlanıyor”

Kayırmacılığın birçok kişiyi izleyiciye hiçbir faydası olmayan boş içerikli programlar sunmaya yönelttiğine dikkat çeken Nur Hamza, sözlerine şöyle devam ediyor: "Bu, kadınların bu ortamda özellikle kafa karışıklığı ve ayrımcılık ışığında iş bulma fırsatlarının olmamasına yol açıyor. Kadın gazeteciler hakikaten iş bulmakta zorlanıyorlar özellikle de kaliteli iş. Programlara sponsor olan bazı televizyon istasyonları ve firmaların kadınları kültürlerine, potansiyellerine ve yeteneklerine göre seçmediğini, güzellik merkezlerinden mezun olan kadınlara odaklandığını, bu da bizim alanımızı geriye doğru götüren bir husustur. Aslında mesleki anlamda geriye götürürken toplumsal anlamda da bir geriye götürüş de var. Çünkü toplumların farkındalığını etkiliyor, özellikle de bu programlar gençlerin farkındalığını artırır ve onların düşünce ve tutumlarını etkiler. Seçimlerinizde görselliğe önem verdiğiniz hissettirdiğinizde algılar da o yöne kayıyor.”

“Birçok projeye imza atmak istiyorum”

Geleceğe dair ve yapmak istediklerine dair çok sayıda projeye imza atmak istediğini fakat önceliklerinin olduğunu vurgulayan Nur Hamza, “Üretim yapan, kadınları, toplumu üretime sevk eden programlara imza atmak istiyorum. Kadınların farkındalıklarını arttıracak, bilinç düzeyini yükseltecek projelerde yer almak istiyorum. Ülkemin ve Ortadoğu’nun kadın yeteneklerine yer veren programların çoğalmasını istiyorum ve böyle bir programı sunmayı arzuyla bekliyorum” diyor.

“Kadınlar ön yargıları kırabilir”

Nur Hamza konuşmasının sonunda, medya alanına girmek isteyen bir kadının güçlü ve etkili bir kişiliğe sahip olması ve hedeflerine ulaşmak için çok çalışması gerektiğini vurgularken, ön yargıları ve toplumsal yargıları kadınların kırabileceğini de hatırlatıyor.