Cezayir’de kadına yönelik şiddetin tespitinde zorluklar büyüyor

Cezayir’de düzenlenen ulusal çalıştayda sağlık çalışanları, kadına yönelik şiddetin tespiti ve bildirilmesinde yaşanan zorlukları ele alarak, sektörün kadınların korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı.

NECVA RAHİM

Cezayir - Kadına yönelik şiddete karşı 16 Günlük Aktivizm Kampanyası hazırlıkları kapsamında, Cezayir’de sağlık çalışanları kadınlara yönelik şiddetin tespiti, yönlendirilmesi ve bildirilmesinde karşılaştıkları zorlukları tartıştı.

Wassila/AVIFE Ağı tarafından Cezayir Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü ile işbirliği içinde düzenlenen etkinliğe, sağlık çalışanları, hukukçular, adli tıp uzmanları, halk sağlığı uzmanları ile sivil toplum temsilcileri ve BM Nüfus Fonu (UNFPA) temsilcileri katıldı.

Sağlıkçıların şiddeti önlemedeki rolü tartışıldı

Etkinlik “Sağlık çalışanları tarafından şiddet mağduru kadınların korunması: Etik ve hukuki bir yaklaşım” başlığıyla gerçekleştirildi. Oturum, Cezayir’de kadına yönelik şiddete dair epidemiyolojik verilere ilişkin kapsamlı bir sunumla açıldı; insan hakları alanındaki ulusal ilerleme ile hastanelerde ve tıbbi–adli birimlerde uygulanan mevcut pratikler de ele alındı.

Ayrıca tartışmalarda, sağlık çalışanlarının şiddetin tespiti, yönlendirilmesi ve bildirilmesinde karşılaştıkları zorluklara değinilerek, sağlık sektörünün şiddet mağduru kadınların korunmasında ön safta yer aldığı vurgulandı. Çalışanların kapasitesinin güçlendirilmesinin ise etkili ve sürdürülebilir çözüm sunmak için ulusal bir öncelik olduğu belirtildi.

Yasanın uygulanmasını kolaylaştırmak

Wassila/AVIFE Ağı Başkanı Firyal Halil, bu günün amacının yasanın uygulanmasını kolaylaştırmak ve sağlık çalışanlarını bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeye teşvik etmek olduğunu belirterek, sağlık çalışanlarının hem de kadınların desteğe ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Derneğin yıllardır şiddet gören kadınlara destek sürecini kolaylaştırmak için sağlık ve adaleti kapsayan bütüncül bir sistem oluşturmaya çalıştığını ifade eden Firyal Halil, 2020 Anayasası’nın 40. maddesinin uygulanmasının kadınların korunması ve sahada uygun koşulların sağlanması için hayati önem taşıdığını vurguladı.

Uygun desteğin sunulması

Cenevre’den halk sağlığı uzmanı Anisa Daas, mağdurların sağlık kurumlarında destek alma sürecinde kaybolmaması için farklı kurumlar arasındaki koordinasyonun önemine dikkat çekti.

Anisa Daas, aynı zamanda kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla geliştirilen “şiddet ölçeri” (Violentomètre) hakkında da, “Şiddetin erken tespiti ve değerlendirilmesi için bir araç, kadınlara evlilik ilişkilerindeki risk düzeyini belirliyor, tehlike işaretleri görüldüğünde yardım aramaya teşvik ediyor” bilgisini verdi. Ayrıca bu aracın sağlık çalışanlarının şiddet vakalarını erken fark etmelerini ve uygun desteği sunmalarını güçlendirdiğini belirtti.

Anlaşma imzalandı

Etkinlikte, Cezayir Ulusal İnsan Hakları Konseyi ile Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü arasında stratejik bir işbirliği anlaşması imzalandı. Bu anlaşma; sağlık sisteminin şiddet mağduru kadınları koruma kapasitesini güçlendirmeyi, sağlık çalışanlarına yönelik eğitim programları geliştirmeyi ve insan hakları ile mağdurların korunması alanında ortak projeler yürütmeyi hedefliyor.

Öneriler sunuldu

Etkinlik, atölye çalışmalarının sonuçlarının sunulması ve destek protokollerinin birleştirilmesini, sağlık–adalet–sivil toplum koordinasyonunun güçlendirilmesini, şiddet ölçeri gibi değerlendirme araçlarının sağlık kurumlarında yaygınlaştırılmasını ve sağlık çalışanlarına yönelik eğitimlerin artırılmasını içeren pratik önerilerin oluşturulmasıyla sona erdi.

Bu önerilerin daha sonra uygulamaya geçmesi için Sağlık Bakanlığı’na sunulacağı bildirildi. Son olarak, katılımcılar şiddet gören kadınların korunmasının siyasi irade, mesleki yetkinlik ve kurumsal koordinasyonu bir araya getiren bütüncül ve sürdürülebilir bir çaba gerektirdiğini vurguladı.