Barış Altıntaş: Gazeteciler 2021’de mesailerinin çoğunu adliyede geçirdi
Medya ve Hukuk Çalışmaları Eş Direktörü Barış Altıntaş, 2021’in gazeteciler için zorlu geçtiğini belirterek “Önümüzde olumsuza giden bir tablo var” dedi.
ELİF AKGÜL
İstanbul - Medya ve Hukuk Çalışmaları Eş Direktörü Barış Altıntaş, 2021 yılının gazeteciler ve basın özgürlüğü açısından nasıl geçtiğini ajansımıza değerlendirdi. Barış Altıntaş, bu sene Türkiye cezaevlerindeki gazetecilerin sayısının azalmış olmasına rağmen “Gazeteciler mesailerinin çoğunu adliyelerde geçirdi” yorumu yaptı.
“Sadece haber yaptıkları için yargılandılar”
2021 yılının, Van’da Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atıldığını ve işkence gördüğünü haberleştirdiği için Mezopotamya Ajansı muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala’nın tutuklanmasıyla başladığını vurgulayan Barış Altıntaş, “İlk duruşmada bırakıldılar ama hiç olmaması gereken bir davada, sadece haber yaptıkları için yargılanmaya devam ettiler” diye konuştu.
“Gazeteciler bomboş iddianamelerle yargılanıyor”
“Bilhassa Kürt gazeteciler söz konusu olduğunda bu tür davalar azalmadı” diye Barış Altıntaş, şu an bilgisine erişebildikleri 48 gazetecinin hapiste olduğunu ve çoğunun da bölgeden haber yapan kişiler olduğunu belirtti. Barış Altıntaş, “Gerçekten bomboş iddianamelerle, sadece haber yaptıkları, bize gerçekleri ulaştırdıkları için yargılandılar” dedi.
“Şiddet inanılmaz yüksek boyutlara ulaştı”
Sene başında Emniyet’in gazetecilerin sokakta video ve fotoğraf çekimi için çıkardığı genelgeyi hatırlatan Barış Altıntaş, “Bunun gazeteciler için sonuçları korkunç oldu. Zaten alanda haber takibi yapanlar için şiddet inanılmaz yüksek boyutlara ulaştı” ifadelerini kullandı. Gazeteciler için güvencesiz çalışma koşullarının sürdüğünü vurgulayan Barış Altıntaş, internet yayınlarında çalışan gazetecilerin hala gazeteci olarak kabul edilmediğini söyledi.
“Gazeteciler olmasaydı yangınların boyutunu öğrenemeyecektik”
Davaların yanı sıra, yandaş medya ve hükümetin hedefinde yine gazeteciler olduğunu belirten Barış Altıntaş, bilhassa yaz mevsiminde Türkiye’nin çeşitli yerlerinde çıkan yangınlarda başta kadın gazeteciler olmak üzere, halktan kişilerin de gazetecilerin üzerine yürüdüğünü, hedef alındığını dile getirdi. Barış Altıntaş, “Yangınları haberleştirdikleri için, ‘Türkiye’yi zayıf göstermeye çalışmak’ iddiasıyla devlet yetkilileri tarafından neredeyse terörizmle, vatan hainliği ile itham edildiler. Ama onlar olmasaydı biz yangınların boyutunu, oradaki müdahalenin yetersizliğini öğrenemeyecektik. Bunu özellikle freelance dediğimiz serbest çalışan gazetecilere borçluyuz. Güvencesiz çalıştırılmaya, şiddet, baskı ve tehdide maruz kalmalarına rağmen gazeteciler işlerini yapmaya devam ediyor” dedi.
“Olumsuz bir tablo ile karşı karşıyayız”
Sosyal medyada da gazeteciler ve yine bilhassa kadın gazetecilerin anonim hesaplar tarafından hedef gösterildiğini, tehdit edildiğini belirten Barış Altıntaş, “Buna karşı yasal yollara başvurmanın sonucu da cezasızlık oluyor” şeklinde konuştu. Türkiye’nin 2022’ye dünyada en çok gazeteci hapseden ülke olarak girmediğini ifade eden Barış Altıntaş son olarak, “Lakin bu bizim için bir lütuf değil. Hala yargılamalar devam ediyor. Ve bildiğimiz kadarıyla 48 arkadaşımız yılbaşını cezaevinde karşılayacak. Genel olarak gittikçe olumsuzlaşan bir tabloyla karşı karşıyayız” diye belirtti.