İranlı eğitmen: Yeni nesil diktatörün gölgesini özgürlüğün ışığıyla değiştirecek

Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından İran’da başlayan isyanda, öğrenci ve eğitimciler etkili bir mücadele yürütüyor. Tahran’daki bir okulda müdür olan Fahima Sharifi, “Yeni nesil diktatörün gölgesini özgürlüğün ışığıyla değiştirecek” dedi.

LARA GEWHERÎ

Mahabad- İran’da geçtiğimiz yılın Eylül ayında Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından kadınlar öncülüğünde başlayan halkların devrim ayaklanmasında öğrenciler de eylemleriyle etkili bir direniş sürdürüyor. Öğretmen ve okul idarecilerinin de öğrencilere desteği sık sık gündemde yer alırken, çoğu eğitimci işlerinden kovuldu, katledildi veya hapis cezalarıyla karşı karşıya kaldı. Ayaklanmalar sırasında öğrencilere destek verenlerden biri de Tahran’daki bir lisede müdürlük yapan Fahima Sharifi. İran ve Rojhilat’taki devam eden direnişi anlatan Fahima Sharifi, ajansımızın sorularını yanıtladı.

*’Jina Ayaklanması’ öğrencilerin özgürlük arzusu üzerinde nasıl bir etki yarattı?

Bugün okullarda ve üniversitelerde var olan nesil, olayları çok derin bir şekilde anlayan, tamamen farklı ve bilgili bir nesildir. Jina’nın katledilmesinin ardından öğrenciler ayaklanmaya katıldı ve özgürlük taleplerini dile getirdi. Jina’nın katledilmesi ülkede ateşi fitilleyen olaylardan biri oldu. Ve bu ateş gün geçtikçe daha da büyüdü.

Öğrenciler başörtülerini çıkardı

Protestolar sırasında öğretmenler ve öğrenciler hangi eylemleri gerçekleştirdi?

Öğrenciler ilk olarak başörtüsünü çıkararak eyleme katıldı. Başörtüsü takmadıkları için başları belaya girmeyecek şekilde tüm ulaşım hizmetlerini kontrol altına aldık ve bence en güzel sahne kızların okuldaki güzel saçlarını zorunlu başörtüsü olmadan görmekti bence. Çocuklar kitapları üzerinde bulunan Humeyni’nin olduğu tüm fotoğrafları yırtıp ayaklarıyla bastı. Okul duvarlarına asılı olan Humeyni’nin tüm fotoğrafları indirildi ve bir daha asılmadı. Ofisimden bile o fotoğrafları kaldırdım.

Öğretmenler de öğrencileriyle hareket etti

’Jina Ayaklanması’ sırasında öğrenciler okullarda ve okul dışında ne gibi faaliyetlerde bulundu. Öğretmenler öğrencilere ne gibi desteklerde bulundu?

Çocuklar okul içinde ve dışında spreyler kullanarak duvar yazılamaları yaptılar. Çocuklara engel olmadık ve okulu onlara bıraktık. Okulun tüm duvarları çocukların sloganlarıyla doluydu. Çocuklar yaptıkları eylemleri videolara da çektiler. Haber ajanslarında da eylemler paylaşıldı. Okul içinde öğrencilerin yanında olduğumuzu göstermek için bizzat kendim sloganlar yazdım, sınıf içinde ve dışında tüm öğretmenler onlara eşlik etti, sınıfa başı açık giden öğretmenler oldu. Çocukların taviz vermediği tek öğretmen din öğretmeniydi. Bu yıl üç kez din öğretmenini değiştirdim ve öğrencilerle uzlaşması ve onlara inançlarını empoze etmemesi konusunda onu uyardım.

Amacımız çocukları bastırmak değildi, amacımız sadece onları korumaktı. Bölge Eğitim Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmede güvenlik güçlerinin hiçbir koşulda okula girmesine izin verilmemesi gerektiğini açıkladık. Öğretmen ve idarecilerin sunduğu çözümlerin neredeyse tamamı hükümetin aleyhine olmuştur. Bir iki yönetici dışında herkesin görüşü ortaktı.

‘Öğrencilere canlı kalkan olduk’

Öğrencileriniz sokak eylemlerine katıldı mı veya tutuklanan bir öğrenciniz oldu mu?

Evet, birçok öğrenci okuldan protestolara gitti. Onlara belli çözümler sundum. Maske takmalarını, yalnız gitmemelerini, yanlarında su götürmelerini istedim. Okulun kapanmasından sonra çok fazla riskle karşı karşıya kaldık ve bazen meslektaşlarımla birlikte öğrencilere canlı kalkan olduk. Böylece öğrencilerin güvenlik güçlerinin müdahalesi olmadan eylemlerini yapabilmelerini sağladık. Ayrıca okuldan eve dönerken sloganlar atarken güvenlik güçleri tarafından kaçırılan iki öğrencim de oldu. Protestolar sırasında çok sayıda öğrenci tutuklandı ve kaç tanesini hala bilmiyoruz. Diğer şehirlerden tutuklanan öğrenciler de var.

Öğrenciler işkenceye maruz kaldı

Cezaevinden çıktıktan sonra öğrencilerin ruh halinde nasıl bir değişiklik gözlemlediniz?

Cezaevinden tahliye olan öğrencilerin psikolojik durumları hiç iyi değil. Kızlardan biri öylece bir köşeye bakıyor ve hiçbir şey söylemiyor ve ne yazık ki çocuklardan biri de cezaevinden çıktıktan sonra intihar etti. Tüm bu öğrencileri güvenilir psikoloğumuza yönlendirdik. Psikolog onlara hiçbir şey sormamamız gerektiğini ancak yalnız olmadıklarını hissettirmemizi istedi.

Tutuklanan bir öğrenci yaşadıklarını bize şöyle anlattı: “Dizlerimiz bağdaş bir şekilde oturtulduk. Karanlık bir odada 24 saat bu pozisyonda tutulduk. Bu esnada başımıza damla damla su düşüyordu ve bu ritim 24 saat boyunca devam etti. Başta hayal gücümü kullandım ama sonrasında kendime hakim olamadım. Üçüncü gün bir taahhütname imzalamaya zorlandım ve serbest bırakıldım. Bu işkence çok basit görünebilir ama 10 dakika bile dayanamıyorsunuz. Dayanılmaz.”

 

Meslektaşlarınız veya kendiniz herhangi bir sorunla karşılandınız mı?

Ben de istihbarattan iki telefon aldım ve protestocu öğrencileri teslim etmemem için baskı uygulandı. Şu anda cezaevinde olan, işten uzaklaştırılan ve maaşı olmayan meslektaşlarımız oldu. Biz bir grup öğretmen olarak açığa alınan öğretmenler için maaşlarımızdan bir miktar ayırdık. Hem ailelerine hem de kendilerine bu şekilde destek oluyoruz.

Zehirlenmelere karşı önlemler alındı

Son aylarda okullarda zehirlenme vakalarında artışlar yaşandı. Konuyla ilgili düşünceniz nedir?

Tüm ebeveynlerin numaralarını kaydettim ve tüm geliş gidişleri kapalı devre televizyon kameraları (CCTV) üzerinden izledim. Milli Eğitim Müdür Yardımcısı'nın okula girmesine bile izin vermedim ve ofisime gitmek için ayrı bir yol oluşturdum. Saldırılar yoğunlaştıkça öğrenciler ve öğretmenler greve gitti ve sınıflar boşaldı.

Sizce Jina’nın isyanı kadın özgürlüğüne nasıl bir etki yaptı?

Gelecek nesilin daha cesur ve dirençli olduğunu görüyoruz. Bu gençleri artık hiçbir devlet baskı altına alamaz. Tüm işkencelere, tutuklamalara ve baskılara rağmen protestolar devam ediyor. Okulda artık başörtülü kız görmüyorum. Yeni nesil diktatörü sloganlarla hedef göstermiyor onu istemediğini de açıkça söylüyor.  Ayrıca diktatörün kurallarına da uymuyorlar. Bu nesil, kendilerinden önceki ve sonraki nesillerle birlikte diktatörün gölgesini mutlaka özgürlüğün ışığıyla değiştirecek. Bir gün kadın özgürlük hareketi etki yaratacaktır.