KEVSER El CASIM

Dêrezor- İran ve Doğu Kürdistan’da Kürt kadın Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından kadınların öncülüğünde başlayan halk ayaklanması 7’nci ayında devam ediyor. Halkların özgürlük taleplerine kulaklarını tıkayan İran hükümeti tutuklama, gözaltı, işkence, ağır ceza ve katletme politikaları ile halkı sindirmeye çalışıyor. Son olarak da Aralık 2022’den bu yana özellikle kız çocuklarının okuduğu okullarda kimyasal gaz zehirlenmelerinden sorumlu tutulan hükümete uluslararası birçok yerden de tepkiler gelmeye devam ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Dêrezor kentinde yaşayan kadınlar İran hükümetinin politikalarını eleştirerek, çocukların zehirlenmelerine ilişkin tepkilerini dile getirdi.

‘Saldırılar özgürlük talep eden kadınları susturmak için’

Doğu Kürdistan ve İran'da 170 okul ve üniversitede gerçekleşen ve 7 binden fazla öğrencinin zehirlenmesine neden olan kimyasal gaz saldırısına dair konuşan Zenûbiya Kadın Topluluğu Üyesi Şehrazad El Casım, İran hükümetinin suç işlediğini belirterek, zehirlenmeleri toplu bir katliam girişimi olarak değerlendirdi. Hükümetin kız öğrencileri zehirlemelerinin ardında, kadınların eğitimden uzak kalmalarını sağlamak, ayaklanmalara katılmalarını engellemek olduğunu düşündüğünü söyleyen Şehrazad El Casım, “İran'ın sadece hak ve özgürlüklerini talep eden kadınları susturmak için düzenlediği bu saldırıları topluluk olarak kınıyoruz. İran ve Doğu Kürdistan'da özgürlük talep eden tüm kadınlara desteğimizi sürdüreceğiz. İranlı yetkililerin devrimin devam etmesini engellemeye yönelik girişimleri başarısız olacaktır. Özgürlüğe ulaşılana kadar mücadele devam edecektir" dedi

‘Kazanımlar kalıcı olacaktır’

Zenûbiya Kadın Topluluğu Üyesi Amina Muhammed de, zehirlenmelerin sorumlusunun İran hükümeti olduğunu söyleyerek, “Kadınlara yönelik bu vahşi ve canice eylemi kınıyoruz, kadın öncülüğünde ayaklanma devam ediyor ve kazanımlar kalıcı olacaktır” diye konuştu.